Leyletu’l Regaib veya Regaib gecesi (Arapça: لیلة الرغائب), arzular gecesi anlamına gelmektedir. Arapça bir ibaret olan rekaib, Recep ayındaki ilk perşembeyi cumaya bağlayan gecedir.
Kelime Tanımı
“Rekaib” sözcüğü “rağibet” (رغیبة) kelimesinin çoğulu ve bir şeye rağbet, arzu, istem, meyil ve çokluca bağış ve mağfiret anlamına gelmektedir. Dolayısıyla “rekaib gecesi”nin ilk anlamı ibadet, kulluk ve istemin çokça olduğu bir gece ve Allah kullarının Allah’a dua, ibadet ve yakarışa oldukça eğilim gösterdiği gece anlamındadır. “Rekaib gecesinin” ikinci anlamı, Allah’ın bağış ve mağfiretinin çok olduğu gece ve Allah kullarının Allah’a yönelerek, O’nun büyüklüğü karşısında huşu göstermesi ve Allah’ın sonsuz bağış, mağfiret ve nimetlerini elde etmeye liyakatlerinin olduğu anlamındadır.
Gecenin İbadet ve Amelleri
Hz. Fahri Kâinat Efendimizden (s.a.a) nakledildiğine göre bu gecenin ibadetleri şöyledir:
Ayın ilk Perşembe günü –herhangi mani bir durum yoksa ve mümkünse- oruç tutulur. Cuma akşamı, akşam namazı ile yatsı namazı arasında 12 rekâtlı namaz kılınır. Namazlar ikişer rekâtlı kılınır ve her rekâtında bir kere Fatiha suresi, üç ker Kadir suresi ve oniki kere İhlas suresi okunur. 12 rekâtlı namaz bittikten sonra 70 defa şöyle söylenir:
«اللّهم صلّ على محمد النبّى الاُمّى و على آله»
“Allahumme Salli Ale Muhammed en Nebiyyil Ummi ve ale Alihi”
“Allah’ım! Ümmi peygamber Muhammed ve Ehlibeytine rahmet et.”
Sonra secdeye gidilir ve 70 defa şöyle denir:
«سبّوحٌ، قُدّوسٌ، رب الملائكة والرّوح»
“Subbuhun Kuddusu’n Rabbu’l Melaiketu ve’r-Ruh”
“Melekler ve Ruhun rabbi olan Allah, mukaddes ve bütün noksanlıklardan münezzehtir.”
Sonra secdeden kalkılır ve 70 defa şöyle denir:
ربّ اغفر وارحم و تجاوز عمّا تعلم انّك انت العلى العظيم
“Rabbi’ğ fir verhem ve tecavez amme te’lem inneke entel aliyyul azim.”
“Allah’ım! Bağışla merhamet et. Hakkımızda bildiğin şeylerden (kötülüklerden) geç; doğrusu en yüce ve ulu ancak sensin.”
Yeniden secdeye gidilir ve yeniden 70 defa şöyle denir:
«سبّوحٌ، قُدّوسٌ، رب الملائكة والرّوح»
“Subbuhun Kuddusu’n Rabbu’l Melaiketu ve’r-Ruh”
Sonra burada her türlü hacet Allah Teâlâ’dan istenilir.
Hz. Resulullah Efendimizin (s.a.a) buyurduğuna göre Regaib gecesinde bir çok günahlar bu gecenin hatırına bağışlanır ve her kim bu namazı kılarsa kabre konulduğu ilk gece Allah Teâlâ bu namazın sevabını ona güzel, parlak ve güzel bir yüzlü olarak gönderir. Fasih bir dille ona ey benim habib’im! Müjdeler olsun ki her şiddet ve zorluktan kurtulanlardan oldun.”
Ona sen kimsin? Allah’a yemin ederim ki senin gibi güzel yüzlü birisini görmedim, senin sözlerinden daha tatlı bir söz duymadım ve senin kokun gibi güzel kokulu bir koku koklamadım,” der.
O da ben falan yılın, falan ayında falan gece kıldığın namazın sevabıyım. Senin yanına hakkını eda etmek için geldim. Yalnızlığında birlikte olalım ve vahşeti senden gidereyim. Sur üfürülünceye kadar kıyamette ben senin üstüne gölge olacağım. Dolayısıyla mutlu ol ki asla senden hayır yok olmayacaktır.