Hz. İbrahim güçlü ve sağlam inancını aşikâr etti ve şöyle dedi: Ey kavmim, ben sizlerin Rabbim için yaptığınız ortaklardan uzağım. İbrahim'in kavmi onun güçlü delilleri karşısında sustular ve düşünmeye başladılar.
O sırada Hz. İbrahim dünyayı ve varlık alemini yaratan yegane Allah'ı anlatmaya başladı ve şöyle dedi: Ben yüzümü, yer yüzünü ve gökleri yaratan Rabbime çevirdim ve imanımda ihlaslıyım ve müşriklerden değilim. Kur'an-ı Kerim hidayet ve kurtuluş kitabıdır. Bu semai kitabın yüce öğretileri insanı düşünme ve tanıma aracılığı ile âlemde her türlü kemale bürünen ve her türlü kusurdan arınmış olan muazzam ve etkin bir güçle birleştiriyor.
Dünyayı yaratan Allah duyan ve görendir ve O'nun ilmi her şeyi kapsar. O, her şeyden bağımsızdır ve rahmeti ve şefkati için sınır yoktur. Kur'an-ı Kerim'da beyan edilen öykülerin bir bölümü peygamberin insanlarda gerçekleri görme duygusunu uyandırmak ve mahlukları yaratan Allah'ı tanıtmak için sarf ettikleri çaba ile ilgilidir.
Hz. İbrahim'in öyküsü bu öykülerin en bilinen macerasıdır. Hz. İbrahim insanları hidayete erdirmek için türlü maceraları geride bıraktı. Bu büyük peygamber kendi kavmi ile diyaloglarında akıl ve fıtratları tahrik ederek insanlara tevhit inancını aktarmaya çalıştı. Şimdi o hazretin yıldızlara tapan toplulukla diyaloğunu hep birlikte dinleyelim. Hz. İbrahim gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü, Rabbim budur, dedi. Onların arasına katıldı ve aynı inancı paylaşmaya başladı. Bu benim Rabbim her halde, dedi. Ancak Yıldız batınca Hz. İbrahim yıldızın nereye gittiğini sordu, bulamayınca da yıldıza tapanlara ben batanları sevmem, dedi. Daha sonra Hz. İbrahim Ay'ı doğarken görünce, kavmine döndü ve Rabbim budur, dedi. O da batınca, Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan topluluklardan olurum, dedi. Güneşi doğarken görünce de, Rabbim budur, zira bu daha büyük, dedi.
O da batınca, dedi ki: Acaba bu benim Rabbim olabilir mi? Bu gelişmelerin ardından kavmine dönen Hz. İbrahim güçlü ve sağlam inancını aşikar etti ve şöyle dedi: Ey kavmim, ben sizlerin Rabbim için yaptığınız ortaklardan uzağım. İbrahim'in kavmi onun güçlü delilleri karşısında sustular ve düşünmeye başladılar. O sırada Hz. İbrahim dünyayı ve varlık alemini yaratan yegane Allah'ı anlatmaya başladı ve şöyle dedi: Ben yüzümü, yer yüzünü ve gökleri yaratan Rabbime çevirdim ve imanımda ihlaslıyım ve müşriklerden değilim. Kur'an-ı Kerim bir başka yerde Hz. İbrahim'in Nemrud'un karşısında gerekçelerle onu tevhide davet ederken gösteriyor.
Hz. İbrahim'in insanların yegâne Allah'a davet ettiğini duyan Babil kralı Nemrud, Hz. İbrahim'i çağırdı ve sordu: Yegane Allah kimdir? Yoksa sen benden başka ilah mı tanıyorsun? Hz. İbrahim şöyle karşılık verir: Ben Rabbim dirilten ve öldürendir. Nemrud, ben de diriltir ve öldürürüm, diye cevap verir. Ardından ölüme mahkum edilen iki mahkumu getirtir, birinin ölümüne ve öbürünün serbest bırakılmasına emreder. Hz. İbrahim şöyle devam eder: Lakin benim Rabbim güneşi doğudan doğmasını emreder. Eğer sen yapabiliyorsan Batıdan doğmasını emret. Kâfir Nemrud buraya gelince şaşkına döner ve Allah zalim kavmi hidayete erdirmeyeceği uyarısında bulunmuştur.
Nur Cihan Mahmutzade Afganistan'ın ünlü sanatçılarından biridir. Kendisi uluslararası Kur'an-ı Kerim fuarı tarafından Tahran'a davet edildi. Mahmutzade Kurani sanatını fuarın uluslararası bölümünde sergiliyor. Mahmutzade ahşap üzerine klasik işleme, ahşap sandıklar üzerin işleme ve yine ahşap üzerine Kur'an-ı Kerim ayetlerini işleme sanatlarının ustasıdır. Halkın bu tür sanatlara büyük ilgi duyduğunu belirten Afgan sanatçı, halkın bu sanatı daha fazla öğrenmek ve bilmek istediğini, kendisi de bu yolda çaba harcadığını ve sanatını İslam ve Kur'an-ı Kerim ayetleri ile bütünleştirerek ilahi bir renk katmayı umduğunu vurguladı.
İran'da düzenlenen uluslararası Kur'an-ı Kerim fuarına ilk kez katılan Nur Cihan Mahmutzade, Kur'an-ı Kerim mesajını sanat dili ile muhataplarına iletmeyi, her Müslüman sanatçının görevi biliyor. Fuarı gezinirken Hindistanlı sanatçı ve hattat bayan Selva Resul ile karşılaşıyoruz. Kendisi şöyle anlatıyor: Ben Arap dilinde ve modern tarzda hattatlıkla uğraşıyorum. Bu, eserlerimde yararlanmaya çalıştığım farklı bir tarzdır. Bu tarzda Kur'an-ı Kerim ayetlerini ve Allah'ın mübarek adlarını modern sanatla görüntülemeye çalışıyorum. İşin ilginç tarafı, eserlerimden bazıları gayrimüslimler tarafından büyük ilgi görmesi ve satın alınmasıdır.
Bayan Resul şöyle devam ediyor: Yaklaşık 20 yıldır bu alanda çalışıyorum ve bu yıllarda Kur'an-ı Kerim hattatlığı her zaman ziyaretçilerden eşsiz bir şekilde ilgi görmüştür. Aslında geleneksel yöntemlerden uzaklaşmak ve hattatlıkta renk ve çeşitlerden yararlanmak, ziyaretçilerin ilgisini daha da fazla çekiyor. Hindistanlı bayan hattat sanatçı bu tür fuarların sanatçıları teşvik etme bakımından önemine vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürüyor: Bence bu fuar bana ve diğer ülkelerden gelen sanatçılara başkalarının sanatını da öğrenme ve öğrendiklerimizi kendi İslami sanatımızı geliştirmede kullanma fırsatı verdi.