İnsan ömrünün her anından sorumludur. Ölümden sonra sorulacak ilk şeylerden biri de gençliğin ve ömrünü nerelerde harcadığıdır. Yapılan işler, Allah'ın rızası uygun değilse, O'na yakınlaşma niyeti taşımıyorsa, sadece makam için yapılmışsa ne kadar faydalı olursa olsun yapılan işin hesabı sorulur ve cezasını çekilir.
"Bir gün İmam Sadık (a.s) Ebu Cafer'e Basra dönüşü şöyle sordu, "Halkı biz Ehlibeytin imametini kabullenme hususunda nasıl buldun?" Ebu Cafer "Allah'a ant olsun azınlıktılar. Ellerinden geleni yaptılar. İmam (a.s) "Gençlerle ilgilenin. Zira onlar, bütün hayır işlerde daha meyilli ve acelecidirler. Meşverete ihtiyaç duyduğunda ilk önce gençlere danış, onlarla meşveret et. Onlar daha zekidirler ve konuyu daha çabuk kavrarlar. Meşveretin sonucunu ise yaşlılara ve büyüklere sun ki işinin sonucunu tahlil etsinler ve senin için en iyisini seçsinler. Zira onların tecrübeleri daha çoktur" cevabını verdi.
Gençlik Nimetinden Yaralanmak:
İnsan ömrünün her anından sorumludur. Ölümden sonra sorulacak ilk şeylerden biri de gençliğin ve ömrünü nerelerde harcadığıdır. Yapılan işler, Allah'ın rızası uygun değilse, O'na yakınlaşma niyeti taşımıyorsa, sadece makam için yapılmışsa ne kadar faydalı olursa olsun yapılan işin hesabı sorulur ve cezasını çekilir. Ama eğer nefes alma bile Allah'ın rızası içinse, insan Hemran bin. Eyun gibi olur. İmama Sadık (a.s) onun hakkında şöyle buyuruyor:
"Ben ve babam, Hemran bin Eyun için iyi bir şefaatçiyiz. Bizimle cennete girinceye dek onun elini tutup, bırakmayacağız."
Hemran bin. Ayun sıradan bir gençti ama zahmet ve ihlâsı sayesinde seçkinler zümresinden oldu. "İnsanın evliyaların makamına ulaşması zordur" sözü doğru değil. Zira ilahi marifet yolu herkese açıktır, herkesin kat edebileceği özelliktedir.
Gençleri Bekleyen Tehlikeler:
Yanlış ve zararlı tebligat, doğru olmayan eğitim, zehirli ve mikrop taşıyan haşerenin iğnesi gibi insanın üzerinde çok çabuk etki gösterir. İnsanın bir yerinin kırılması bir anda olur ama iyileşmesi aylar sürer. Yüksek bir dağın zirvesine çıkması çok zordur ama düşmesi saniyeler alır. Gençlerin zihninde ilmi şüphelerin yaratılması çok kolaydır ama şüphelerin bertaraf edilmesi çok zordur.
Gençlerin Özgür Ruhu Yönlendirilmelidir:
Gençler özgür ve isyana meyilli bir ruha sahiptir. Bu ruh ve deruni kuvve doğru bir öğretmenin eliyle şekillenmez ve kontrol altına alınmazsa, vahşileşir. Mevlana'nın genç ve yaşlı hususunda güzel bir tabiri vardır. Genç sivri bir ok gibidir, ok yaydan çıkmadıkça avına (hedefine) ulaşmaz. Gencin yayını elinde bulunduran aklıselim, olgun ve tecrübeli biri olmazsa ok, hedefine ulaşmaz ya da yanlış hedefe yönelir. İlahi rehberler, oka nispetle yay gibidirler. Gençlere yol göstererek onları hedefe ulaştırırlar.
Gençlerin Ahlak Üzere Yetiştirilmesi:
Yaşadığımız ortamı temiz ve düzenli tutmasını sevdiğimiz gibi gençlerimizin de güzel ahlaklı ve edepli olması için çalışmalıyız. Yaşadığı alanları güzel kokularla ferahlatılmasını bilen insanoğlunun, ruhunu güzelleştirmesi için gönül pencerelerini Allah'ın kitabına ve Nebevi Sünnet'e açması gerekir.
İdeali toplum, adaletle yönetilen toplumdur. Güzel ve ahlaki erdemlerle yoğrulmuş ruhlar, adaletin bir üst mertebesidir ve adaleti yaşatacak mihenk taşıdır. Allah'ın zikredildiği ortamlar, meleklerin uğradığı, hazır olduğu ortamlardır. İnsan, Allah'ın misafiri olabilir. Allah'ın misafiri olan birey ve toplum, ferahlığa kavuşan ve hayattan lezzet alan topluma dönüşür.
"Kalpler, ancak Allah'ın zikriyle sükûnete erer" ayeti ve Peygamber Efendimizin (s.a.a) "Tövbeyle ruhlarınızı ferahlatın" sözü, bunun en açık bir delilidir.
Allah'ı anmak, insanı ferahlatır ve huzur verir. Allah'ın adıyla canlanan ve hayat bulan bir toplum, refaha erer, istikrar ve asayişe kavuşur" ifadelerini kullandı.
Ayetullah Cevad-i Amuli
Rasthaber