''Sirkenin balı bozması gibi, öfke de imanı bozar.'' İmam Cafer Sadık (as)
ÖFKE
Yüce Allah her canlının içine sinirlenmek, öfke ve kızmak gibi duyguları yerleştirmiştir. Bunlar kendi yerinde kötü duygular değillerdir, çünkü bu duygular sayesinde birey kendisini koruyabilir, tür ve aileyi muhafaza edebilir, toplumsal düzen sağlanır, dünya ahiret kazanılabilir.
Tamamen öfkeden yoksun kimse hiçbir zaman kendisini savunamaz, birçok günaha düşer ve mükemmel bir insan konumuna ulaşamaz. Tamamen öfkeden yoksun kimse; korkaktır, boyunduruk altına girmeye müsaittir, gevşek, tembel, sabırsız, rahatlık peşinde koşan ve hem kendisinin hem de ailesinin karşılaştıkları tehlikelerin önüne geçemeyendir, yani gayretten yoksun kimsedir. Ailenin, canın, malın korunması, din düşmanları ve nefis ile mücadelenin olmazsa olmazıdır öfke.
Yüce Allah, Kuran’da beğendiği müminlerin özelliklerini açıklarken şöyle buyurmaktadır:
‘’ Onlar kâfirlere karşı şiddetli ve kendi aralarında ise sevgi dolu ve merhametlidirler.’’
Her şeyde olduğu gibi öfkelenmekte de orta yolu bulmak gerekir, nasıl ki sinirlenmemek insanı mükemmellikten uzaklaştırıyorsa aynı şekilde sinirli olmakta insanı kemalden uzaklaştırır. İmam Cafer Sadık (as) bu hususta şöyle buyurmaktadır:
‘’ Sirkenin balı bozması gibi, öfke de imanı bozar.’’
Sinirlenmeye Neden Olan Etkenler
Tüm kötü özelliklerin kaynağı ve nedeni insanın kendisini çok sevmesi ve kendisini hak görmesidir. Böyle insanlarda mal, makam ve egemen olma sevgisi de çoğalır. Bu sebeple de bunlara yönelik herhangi bir müdahale ve saldırı kişiyi öfkelendirip harekete geçirir, kendisine hakim olamayacak hale getirir.
İmam Cafer Sadık (as) şöyle buyurmuştur:
‘’Öfkesine hakim olamayan kişi aklına da hakim olamaz.’’
Sinirlenmeye neden olan diğer bir neden de insanın böylesi kötü ve beğenilmeyen bir özelliği güzel görmesi yani mertliğin, yiğitliğin ve kahramanlığın göstergesi olarak kabul etmesidir. Ancak mertlik ve yiğitlik başkalarına saldırmaktan çok farklıdır. Hz. Peygamber (s.a.a.) bu konuda şöyle buyurmuştur:
‘’ İçinizdeki en güçlü kişi öfkelendiği zaman öfkesine hakim olan, en sabırlısı ise güçlü olduğu zaman affeden kişidir.’’
Sinirlenmeyi Kontrol Etmenin Yolları
Şimdiye kadar değindiğimiz konular sonucunda, insan hoşuna gitmeyen olaylara sinirlenir diyebiliriz. Çevremizdeki insanların bize ters düşen bir davranış yapmaları karşısında sinirlenebiliriz yahut trafiğin sıkışık olmasına, bize saygı gösterilmemesine kızabiliriz. Sinirlenmemizin ortaya çıkmasında, kendi kişisel sorunlarımız ya da geçmişte yaşadığımız bazı olaylar neden olabilir. Öyleyse sinirimizi kontrol etmemiz için bazı etkili yolları denemeliyiz. Bunları şöyle sıralayabiliriz;
1-) Öfkeli insan genellikle düşünmeden yargılar ve bu yargılar sonucu davranışlarına karar verir, ancak bu yargılar bazen doğru olmaz. Böyle bir durumda ilk yapılması gereken şey yavaşlayıp kendi tepkilerini gözlemlemek, akla ilk gelen şeyi söylememek ve karşınızdakinin söylediklerini duymaya ve anlamaya çalışmaktır.
2-) O andaki ortamınızı ya da durumunuzu değiştirin. Dışarı çıkın yahut ayaktaysanız oturun, oturuyorsanız ayağa kalkın. Bu konuda İmam Muhammed Bakır (as) şöyle buyurmuştur: Gazap insanın kalbinde yanmaya başlayan şeytani bir ateştir. İçinizden birisi öfkelendiğinde, gözleri kızarıp boynunun damarları kabardığında şeytan onun içine girecektir. Bu durumda iken şeytanın tuzağına düşmek istemiyorsanız oturun.
3-) Öfkenizin altında ne yattığını anlamaya çalışın. İnsan eleştirildiği zaman savunmaya geçmesi doğaldır ama sizde saldırıya geçip savaşmayın. Yahut öfkeliyken olayları abartılı ve çarpıtılmış anlayabiliriz. Bu yüzden asıl söylenmek isteneni anlamaya çalışmalıyız.
4-) Derin derin nefes alıp kendine ‘’ sakin ol!’’ diyerek telkinde bulunmak. Zira Peygamber efendimiz (s.a.a.) bu konuda şöyle tavsiye etmiştir:
‘’ Öfkelendiğinizde abdest veya gusül alın zira öfke ateştendir.’’
Ve yine şöyle tavsiye etmiştir:
Öfkeli kişiler şeytanın şerrinden Allah’a sığınmalı, sabırlı olmalı, affedici olmalı, iyi zanlı olmalı ve gazabın kırılması konusunu hatırlamalıdır.