Her yıl olduğu gibi bu yıl da Nevruz Bayramı şenlikleri tüm yurdumuzda kutlandı. Ancak bu yıl “Coronavirüs”den dolayı büyük coşku ve kalabalıklar olmadı. Umarız bir an önce tüm insanlığın üzerine çöken bu virüs belası yok olur gider.
Kevser Kültür Merkezi’nde kutlanan Nevruz bayramı, yeni günün ilk dakikalarına Kadir Akbalık hocanın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlamış oldu. Kur’an, gönüllerin baharıdır.
Kevser Kurumları Genel Başkanı Ş. Kadir Akaras: Yeni güne Allah’ın adıyla…
Nevruz, bizlerin kültüründe olan bayramdır. Yeni gün, yeni başlangıç anlamındadır. Nevruzun 3000 yıllık bir geçmişi vardır. Bazı ülkeler bu kültürü unutsa da üzerinde bulunduğumuz coğrafyada birçok ülke ve birçok millet bu kültürü yaşatmaktadır.
Bir milletin kültürünü oluşturan çeşitli etkenler vardır. İnanca, akıla, tabiata dayanan yani temellerini bunların oluşturduğu kültürler vardır. İnanca dayalı bir kültürün farklı kökleri olur. Doğa ve tabiata dayanan kültürün de yine farklı kökleri olur. Kültürün kalıcı olması için tabiat ve doğa ile bir bütünlük arz etmesi gerekir. Dikkat ederseniz Nevruz, doğayla, baharla ilgilidir. Nevruz, yeniden yeşillenmektir. Bir kültürün inanç kökü yoksa devam etmez. Bir takım ritüeller onun içerisine katılmaktadır. Nevruzun kendisine has gelenekleri vardır. Onlardan biri de “Evi kıpırdatmak” denilen şeydir. Yani hem dekorlarıyla, eşyalarıyla evi temizlemektir.
İmam Cafer Sadık (a.s): “Nevruz, Adem’in yaratıldığı gündür” diye buyurmuştur.
Nevruz, çeşitli milletlerin içerisinde farklı bakış açılarına sahiptir. Kültürün toplum içerisinde yer edinmesi için çocukluktan başlaması ve içe işlemesi gerekir.
İmam Ali (a.s): “Günah işlenmeyen her gün bayramdır.” Diye buyurup başka bir anlam katmaktadır bayramlara.
Sosyal bilimciler, sosyal adalet vurgusu yapar. “Yoksul, kendi hakkına ulaştığında bayram olur” diye belirtiler ve olaya sosyal adalet açısından bakarlar.
Filistin ve Yemen için nasıl bir bayram hayal edilebilinir?! Haklarından mahrum kalmışlar ve kendi haklarının arayışı içerisindeler.
Kimisi de Nevruz’u doğa ile ele alır. Ünlü şair Şehriyar da dizelerine Nevruz’u taşımıştır:
Bayram yeli çardahları yıhanda,
Novruz güli, gar çiçeği çıhanda,
Ağ bulutlar köyneklerin sıkanda,
Bizden de bir yâd eleyen sağ olsun,
Derdlerimiz koy dikkelsün dağ olsun
Nevruz sofrası ve Nevruz Duası vardır ve bunlar bir takım ritüellerdir ki olması gereken de budur.
Nevruz sofrasında bulunan her bir eşyanın bir anlamı ve özelliği vardır.
Nevruz Sofrası:
1. Sabzeh: Yeniden doğuşu sembolize eden; bir çanakta filizlendirilen buğday, arpa, mercimek ya da çim.
2. Samanu: Zenginliği sembolize eden; helva
3. Senjed : Sevgiyi sembolize eden kurutulmuş iğde
4. Sîr: Sembolik ilaç; sarımsak, sağlık
5. Sîb : Güzellik ve sağlığı sembolize eden elmalar
6. Somaq : Gün doğumundaki rengi sembolize eden; sumak
7. Serkeh : Olgunlaşmayı ve sabrı sembolize eden; sirke
Nevruz da okunan dua:
Ya mukallibel kulub-u vel Ebsar
Ya müdebbirel Leyli ven Nahar
Ya mühevvilel havli vel Ahval
havvil halena ila ahsenil Hal.
Ey kalpleri ve bakışları değiştiren, Ey gece ve gündüzü idare eden, Ey durumları ve seneyi değiştiren, bizim durumumuzu en güzel durumla değiştir.
Zuhur çağında yeni bir yılı yaşama ve mustazaf halklara güzellikleri yaşamaları dileklerimizle…
Konuşmadan sonra Mehdi ve Raziye Koca kardeşler Nevruz ile ilgili Azerice şiirlerini okudular ve ortama neşe kattılar.
Programın sonunda değerli Musa Güneş hocamız Ferec duasını o güzel sesiyle okudu.
Programın başından sonuna kadar güzel ve anlamlı şiirleriyle sunuculuk görevini üstlenen Zeynep Varol a teşekkürlerimizi bir borç biliriz.
Program bitiminde çerez ve boyanmış yumurtalar katılımcılara dağıtılarak neşeli bir bayram havası oluştu.