Kurân Nuru 3

Kurân Nuru 3

Haris b. Abdullah’tan şöyle rivayet edilmiştir: “Haris b. Abdullah şöyle anlatır: (Bazılarına) dedim ki, Müminler Emiri Ali’nin (a.s) yanına gidip dün gece duyduğumu ona soracağım. İmam Ali’nin (a.s) yanına gittim ve sormak istediğim hadisten söz açıldı. İmam Ali (a.s) dedi ki Allah Resulünden (s.a.a) bizzat duydum, şöyle buyurdu: Cebrâil bana geldi ve şöyle dedi: Ey Muhammed (s.a.a)! Ümmetin senden sonra ihtilafa düşecektir. Ben de dedim ki: Onları ihtilafa düşmekten kurtaracak olan nedir? Cebrâil dedi:

Allah’ın kitabı (Kur’an)dır. Allah, kitabıyla her zalimi nabûd eder. Her kim Kur’an’a tutunacak olsa kurtulur ve her kim de onu terkedecek olsa helak olur. Kur’an’ın sözleri ciddidir; şaka değildir. Diller onu değiştiremez ve ilginçlikleri tükenmez. Sizden öncekilerin haberi ondadır; aranızdaki çekişmeleri çözümleyecek odur ve sizden sonra olacakların haberi de onda mevcuttur.” [1]

  Aynı içerikte bir diğer hadis de İbn-i Eh’il Haris’il E’ver aracılığıyla Haris’ten şöyle nakledilmiştir:

  “Mescide gittim ve insanların hadisler hakkında (ulu orta) konuştuklarını duydum.

  Bunun üzerine Ali’nin (a.s) huzuruna varıp şöyle dedim:

  Ey Müminler Emiri (a.s)! Görmez misin ki insanlar hadisler hakkında (olur olmaz) konuşmaktalar?

  İmam Ali (a.s) buyurdu: Böyle mi yapıyorlar?

  Dedim: Evet. Buyurdu: Allah Resulünden (Allah’ın selat ve selamı ona ve Ehl-i beytine olsun) duydum ki şöyle buyuruyordu:

  Yakın bir gelecekte fitneye düçar olacaksınız.

  Ben dedim ki: Ey Allah’ın Resulü (s.a.a)! Bu fitneden kurtaracak şey nedir?

  Allah Resulü (s.a.a) buyurdu: Allah’ın kitabı. Sizden öncekilerin ve sonrakilerin haberi ve de aranızdakilerin hükmü ondadır. O çözümleyici ve sağlamdır; şaka değildir. Allah, onu terkeden her zalimi nabûd eder ve ondan başkasında hidayet arayanı da sapıklığa düşürür. O, Allah’ın sağlam ipidir; hikmet özlü zikirdir; dosdoğru yoldur. O, öyle bir kitaptır ki hevesler onu döndüremez; diller onu değiştiremez; ilim ehli ona doymaz... ve ilginçlikleri tükenmez... Onunla konuşan, doğru sözlü olur; ona uyan mükâfat alır; onunla hükmeden adalet üzere olur; ona çağıran, dosdoğru yolu gösterir. Bunları tut; ey E’ver!” [2]

Dr. İbrahimiyan


[1] Müsned, Ahmet b. Hanbel

[2] Sünen-i Tirmizî