Kur'an Okumanın Sevabı

KUR’AN OKUMANIN SEVABI

Kur’an-ı Kerim bizlere yol gösteren, bizleri hidayet eden yüce kitabımızdır. Bu hidayet ise Kur’an’ın kendi tabiriyle sadece muttaki olanlar için mümkün olacaktır.

(هُدًى لِّلْمُتَّقِينَ)

‘O takvalı olanlar için yol göstericidir.’ Bakara 2

Kalbini hidayet kapılarına açmamış olan kimseler ise Kur’an okuduklarında kendilerine zarardan başka bir şey getirmeyecektir.

(وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إَلاَّ خَسَارًا)

‘Zalimlerin ise sadece zararını artırır.’ İsra 82

Kur’an okurken hedef, sevabıyla birlikte ilahi kelamdan dersler alaraka hayat ve yaşamda uygulamak ve imani derecelerde ilerlemek olmalıdır.

Kur’an okuyanlarının ihlas, tedebbür, amel ve Kur’an’a karşı saygısına göre farklı mertebe ve dereceleri vardır.

Kur’an okuyan, Allah’ın huzurunda olduğunu ve Kur’an okurken yüce Allah’ın ona nazar ettiğini ve kelamını duyduğunu bilmelidir.

Kendisini Rabbinin huzurunda gören kimse de huzu ve huşu içinde olacaktır.

Okuduğu ayetlerin manasına dikkat etmelidir. Cennet ayetlerinde sevinmeli ve azap ayetlerinde yüce Allah’a sığınmalıdır.

Kur’an okuyan kendini ve tilavetini düşünmeyip tüm dikkatini kelamın sahibine vermelidir. Onun eşsiz cemaline gark olmalıdır.

Kur’an buyuruyor:

إِنَّ الَّذِينَ يَتْلُونَ كِتَابَ اللَّهِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَنفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً يَرْجُونَ تِجَارَةً لَّن تَبُور

لِيُوَفِّيَهُمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدَهُم مِّن فَضْلِهِ إِنَّهُ غَفُورٌ شَكُور

‘Şüphesiz, Allah’ın kitabını okuyanlar ve namazı hakkıyla kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizlideve açıkda(Allah yolunda)   harcayanlar, zavali olmayanlar bir ticareti umarlar. Allah, onların  mükâfatlarını tam olarak verir ve lütfundan onlara daha fazlasını ihsan eder. Şüphesiz O, çok bağışlayan, iyiliğe değer verendir.’            Fatir 29-30

Hz. Ali (a.s) buyuruyor: ‘Kur’an okuyucuya ‘Oku ve yüksel’ denir. Onu dünyada olduğu gibi, düşünerek oku. Senin makam ve derecen okuyacağın son ayettedir.’

Buradaki okumaktan maksat tefekkür ve düşünceden yoksun bir tilavet değildir. Tedebbür ve amelle süslenmiş olan bir tilavettir.

Yukarıdaki hadislere benzer hadisler İmam Sadık (a.s) ve İmam Kazım’dan (a.s) da nakledilmiştir:

İmam Kazım (a.s) buyuruyor: ‘Cennet’in dereceleri Kur’an ayetlerinin sayısı kadardır. Kur’an okuyucuya ‘Oku ve (Cennet makamlarında) yüksel’ denir. O da okur ve yükselir.’ Vesail-uş Şia C6 S187

İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Kur’an tilavet edin. Çünkü Cennet’in makamları, Kur’an’ın ayetleri sayısıncadır. Kıyamet günü Kur’an okuyucuya ‘Oku ve yüksel’ denilecektir. O da okuyacak ve yükselecektir.’ Vesail-uş Şia C2

Resulullah (s.a.a) buyurdu: ‘Kim, Allah rızasını gözeterek, dinini tam anlayabilmek için Kur’an okursa, meleklerin, nebilerin ve resullerin sevabına ulaşacaktır.’   Vesail-uş Şia C6 S184

Kur’an Okuyucuların Grupları

İmam Bakır (a.s) kendisinden nakledilen bir hadiste Kur’an okuyucularını üç bölüme ayırmaktadır. Buyuruyor: ’Kur’an okuyucuları üç bölümdür:

Bir: Kur’an okumayı geçim sağlama, yöneticilere yakınlaşma ve diğer insanlardan daha üstte olmak için okuyanlar.

İki: Kur’an okuyup sadece harflerini alıp kanunlarını hiç edenler. Allah onların sayısını çoğaltmasın.

Üç: Kur’anı okuyup, şifa veren emirleriyle, kalp ve fikri hastalıkları iyleştirenler. Geceleri Kur’an okurlar ve gündüzleri yaşamlarında okumuş oldukları ayetlerden ilham alırlar. Kur’an’la menus olmak için sıcak yataklarından kalkarlar. Allah bu grubun bereketiyle toplumlardan belaları kaldırır. Onların hatrına rahmet yağmurunu yağdırır. Böyle kimseler toplum içerisinde kırmızı kibritten daha az bulunurlar.’ Usul-u Kafi C2

Yüce Rabbimizin bizleri Kur'an ve Ehlibeyt'ine (a.s) layık Müminlerden etmesi ümidiyle...

Ali ÇALAR