Kur'an-ı Kerim'de yatan bilimsel sırlar; kozmoloji, antropoloji, tarih ve astronomi gibi bilimlerden oluşan sonsuz bir okyanustur ve bu yüzden doğu ve batı bilim adamlarını, araştırmaya iterek onları hayretler içinde bırakmıştır.
Burada bazı ayetlere ve bilimsel konulara kısaca değineceğiz:
-) Bitkilerin kendilerine has yapıları (Hicr Suresi, 19. ayet.)
-) Bitkilerin döllenmesi (Hicr Suresi, 22. ayet.)
-) Evlilik kanunu ve onun bitki âleminde de geçerli olması (Ra'd Suresi, 3. ayet.)
-) Dünyanın statik ve dinamik hareketi (Taha Suresi, 53. ayet.)
-) O zamanda hiç tanınmamış bir kıtanın varlığı (Rahman Suresi, 17. ayet.)
-) Dünyanın küresel oluşu (Mearic Suresi, 40. ayet.)
-) Meteorolojik olaylar arasındaki irtibat (Bakara Suresi, 164. ayet, Casiye Suresi, 5. ayet.)
Kur'an-ı Kerim'in insan yetiştiren ve onu hidayet eden bir kitap olmasına dikkat edildiğinde sadece bazı özel ilmi konulara işaret etmesi mümkündür. Bu kısmi değinmeler, bilim adamları için ilham kaynağı olmuştur. Bunların dışında, Kur'an-ı Kerim, sürekli insanları, yeryüzünde gezerek meydana gelen meteorolojik olaylar hakkında araştırma yapmaya çağırmakta ve bazı tefsirlere göre diğer bazı gezegenlere gitme imkânının olduğunu haber vermektedir.
Bu hususta birçok bilim dallarındaki bilim adamları tarafından kitaplar ve dergiler yazılmıştır ve onların hepsi de Kur'an-ı Kerim'in azameti ve onun ayetlerinin en yeni bilimsel buluşlara tatbik edildiği hakkında konuşmalar yapmışlardır.[1] Bucaille Maurice, "Tevrat, İncil, Kur'an ve Bilimin Kıyaslanması" adlı kitabında şöyle yazmaktadır: Kur'an-ı Kerim'in bilimsel yeni buluşlara tatbik edilmesine nasıl şaşılmasın ve bu mucize olarak sayılmasın?![2]
O, Kur'an-ı Kerim'in bilimsel öğretilerini mukayese ederken Tevrat ile İncil arasındaki çelişkiler ve Kur'an-ı Kerim'in nüzulü sırasındaki bilimler hakkında şöyle demektedir: Hz. Muhammed (s.a.a) zamanındaki bilinenlerin durumuna bakıldığında Kur'an-ı Kerim'deki bilimsel konuların beşerin bir ürünü olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu yüzden sadece Kur'an-ı Kerim'i vahyin bir ürünü olarak kabul edebiliriz.[3]
[1] a) Seyit Muhammed Hüseyin, Tabatabai, Kur'an'ın Mucizeliği;
b) Nasır, Mekarim Şirazi, Kur'an ve Son Peygamber;
c) Hasan Muhammed, El-Mekki El-Amuli, El-İlahiyat Ala Huda'l Kitabi ve's Sünneti ve'l Akl, Üstad Cafer Sübhani'nin Muhazaratı, c. 3, s. 418;
d) Seyit Ebu'l Kasım, Hoi, El-Beyan tercümesi, c. 1, s. 117.
[2] Maurice, Bucaille, Tevrat, İncil, Kur'an ve Bilimin Kıyaslanması.
[3] A.g.e, s. 338.