İbadet
Kur’an Dersleri (4)
İBADET
* Şüphe yok ki, namaz, müminlerin üzerine muayyen vakitlerde bir farize olmuştur.” (Nisa, 103)
* Namazı, güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar güzelce kıl, sabah namazını da. Şüphe yok ki sabah namazı şahitlidir. (İsra, 78)
* Ve namazı kılınız, zekatı da veriniz ve rüku edenler ile beraber rüku ediniz. (Bakara, 43)
* Ey iman edenler! Oruç sizden evvelkilerin üzerine farz olduğu gibi sizin üzerinize de farz olmuştur. Ta ki sakınabilesiniz.” (Bakara, 183)
* Ve Allah için haccı da umreyi de tam yapınız. (Bakara, 196)
* Sizin hayırlınız, Kuran-ı Kerim’i öğrenip başkalarına da öğreten zattır. (Hadis-i Şerif)
* İkametgahlarınızı namaz ile, Kuran-ı Kerimi tilavet ile nurlandırınız. (Hadis-i Şerif)
* İbadetlerin kıymetlisi az olsa da devamlı yapılanlardır. (Hadis-i Şerif)
* Bilerek yapılan az bir ibadet, bilmeyerek yapılan çok ibadetten daha iyidir. (Hadis-i Şerif)
* Allah’ı güzel isimleriyle anan insanın günahları deniz köpükleri kadar çok olsa bile yine affedilir. (Hadis-i Şerif)
* Artık beni zikrediniz ki ben de sizi zikredeyim. Ve bana şükrediniz, bana nankörlük etmeyiniz. (Bakara, 152)
* “De ki: Ey nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz. Şüphe yok ki, Allah bütün günahları bağışlar. Muhakkak ki O, çok bağışlayıcıdır, çok esirgeyicidir.” (Zümer, 53)
* Dua, ibadettir. (Hadis-i Şerif)
* İbadetlerin en kolayı ve en hafifi az konuşmak ve iyi huylu olmaktır. (Hadis-i Şerif)
* Annenin, babanın yüzüne merhamet ile bakana makbul hacc sevabı verilir. (Hadis-i Şerif)
* Güler yüzle selam verene sadaka sevabı verilir. (Hadis-i Şerif)
* “-Onlar- tevbe edenlerdir, ibadette bulunanlardır, hamd edenlerdir, oruç tutanlardır, rukua, secdeye varanlardır, iyilik ile emir ve kötülükten alıkoyanlardır ve Allahu Teala’nın sınırlarını koruyanlardır. İşte -o- müminleri müjdele. (Tevbe, 112)
* “Onlar(iman edenler) öyle kimselerdir ki büyük günahlardan ve hayasız çirkin işlerden kaçınırlar, kızdıkları zaman öfkelerini yutar, karşıdakinin kusurlarını affederler.” (Şura, 37)
* “Onlar o kimselerdir ki zulme uğradıklarında yardımlaşıp haklarını alırlar.” (Şura, 39)