Sözlükte pişmanlık ve dönmek anlamına gelen tövbe, dinî bir kavram olarak, kulun işlediği kötülük ve günahlara pişman olup, onları terk ederek Allah’a yönelmesi, emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmak suretiyle Allah’a sığınarak bağışlanmasını dilemesi demektir.
Tövbe, kulluğun Hz. Âdem’le başlayan bir göstergesidir. Günahkâr kimse vakit geçirmeden tövbeye yönelmelidir.
1-Ölümden korkanlar bilsinler ki tövbe yolu açıktır ve Allah çok bağışlayıcıdır. Kur’an’da kendini üç yüz defaya yakın Rahman, Rahim, Gaffar, Gafur, Vedud” sıfatlarıyla övmüştür.
Onlar irade ve kararla Allah’a dönerek tüm yanlışlarını telafi edebilirler ve Allah’ın da onları kabul ettiğini bilirler. Kur’an’da şöyle buyruluyor: “..tövbeyi kabul eden, ...”(Ğafir:3), “.. Allah çok tövbe edenleri sever …”(Bakara:222)
2-Tövbe sadece ahlâki bir emir olmayıp vacip ve zarurî bir görevdir. Kur’an yedi defa bütün insanlara “tövbe edin” ifadesi geçmektedir.
3- Tövbe hemen olmalı ve insanın ölümün eşiğinde ve Allah’ın gazabına uğrama anında yaptığı tövbeler faydasızdır. İnsan tehlike anında zorunlu olarak tövbe eder. Bu tövbesi bilgi ve hakiki pişmanlığa dayanmaz. Tıpkı Firavun’un boğulma esnasında tövbe etmesi gibi fakat bu tövbeden hiçbir fayda görmedi.
Kur’an-ı Kerim’in Ğafir suresi 84-85. ayetlerini okuyoruz: “Dehşetli cezamızı gördüklerinde, “Allah’ın birliğine inandık, O’na ortak koştuğumuz şeyleri de şimdi reddetmekteyiz” derler.”
“Ama azabımızı gördüklerinde artık inanmaları kendilerine fayda vermeyecektir; Allah’ın, kulları hakkında öteden beri uygulanan yasası böyledir. İşte o zaman artık inkârcılar hüsrana uğramışlardır.”
Nisâ suresi 18. ayeti: “ Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da içlerinden birine ölüm gelip çattığında “Ben şimdi tövbe ettim” diyenlerle kâfir olarak ölenler için kabul edilecek tövbe yoktur. Onlar için acı bir azap hazırlamışızdır.”
Bu nedenle fesad çıkaranlar ölmeden önce tövbe ederlerse bağışlanabilirler.
4-Herbir günahın tövbesi ona uygun olmalıdır. Eğer namaz kılmıyorsa tövbesi onun kazasını yerine getirmektir.
5-Tövbenin etkisi sadece günahların bağışlanması değildir, Kur’an ve rivayetlerde başka etkiler de görmekteyiz. Örneğin:
a-Hayat tatlı ve iyi olur: Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra O’na tövbe edin. Allah da sizi belirlenmiş bir süreye kadar dünya nimetlerinden güzelce yararlandırsın, fazlasını yapan herkese de iyiliğinin karşılığını versin. (Hûd:3)
b- Günahların affedilmesine ek olarak kötü halleri sevaba çevrilir. Ancak tövbe edip inanarak erdemli işler yapanın durumu başkadır; Allah böylelerinin kötü hallerini iyiye çevirecektir. Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. (Furkân:70)
c- Rahmetin inmesine ve daha çok güç ve kuvvete sebep olur. Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanmayı dileyin, sonra O’na tövbe edin ki üzerinize bolca yağmur göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın; sakın günahkârlar olup Allah’tan yüz çevirmeyin!” (Hûd:52)
d-Rızık ve gaybi yardımlara vesile olur. Dedim ki: “Rabbinizden bağışlanmanızı dileyin; O, çok bağışlayıcıdır. (Dileyin ki) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin. Mallar ve oğullar vererek sizi desteklesin, size bahçeler versin ve sizin için ırmaklar akıtsın. (Nûh:10-12)
Bağışlanma dileyin Allah bağışlayandır. Kusurları örtendir. Tövbe edin ki gökten üzerinize bol yağmur yağdırsın. Mallar ve oğullar vererek sizi desteklesin, size bahçeler versin ve sizin için ırmaklar akıtsın.
6-Hakiki tövbeler hayırlı sonuçlar doğurur. Zahiren tövbe eden, fakat yine de günahlarında ısrar eden kimse, sanki Allah ile alay etmiş gibidir.
İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: Günahta ısrar eden ve sürekli bağışlanma dileyen kimse alaycı şekilde amel eden gibidir.
Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Mead) kitabından alıntıdır.