Iqna haber ajansının yaptığı habere göre Kur’an’ı Kerim Britanya’nın her yerinde en çok satan kitap olarak tanımlanıyor ve bu mukaddes kitabın sayısız basımları Britanya’nın 1500 mescidinde bulunmaktadır. İki milyon yedi yüz binden daha Müslüman’ın da evlerinde birer Kur’an’larının olduğunu saymalıyız ve bunun yanında Britanya’nın kütüphanelerinde, müzelerinde ve eğitim yerlerinde de Kur’an nüshaları bulunmakta ve çoğalmaktadır.
Bu mukaddes kitabın Britanya İmparatorluğuna giriş hikâyesi duyulmaya değer!
Bu hiçte kolay bir sefer değildi, Kur’an’ın yasak olmasının halk arasında yaygın oluşu, Kur’an nüshalarının ateşe verilişi, Vahiy sözlerine yapılan ihanetler, İlahi ayetler hakkında şüphe ve şüphe ortamı yaratmak, bu ve bunun gibi olayların hepsi bu mukaddes kitabın günümüzde bazı Britanyalıların hayatının bir parçası olana kadar geçen zamanda yaşadığı olaylardır.
606. Miladi yılı, Kur’an’ın Yazılışı
Dört halifenin üçüncüsü olan Osman bin Afvan’nın hilafeti döneminde, Arap lehçelerinin farklılığından kaynaklanan bazı ayetlerin kıraatlerinde ihtilaflar görüldü. Nitekim halife Osman Kur’an’ın Kureyş lehçesinde yazılması emrini verdi ve bu ‘’Osman’ın Mushafı’’ adıyla meşhur olan Kur’an nüshalarının el yazmalarını Mekke, Basra, Kufe, Şam, Bahreyn, Yemen gibi çeşitli bölgelere gönderdi. 100 yıl geçtikten sonra bu Mushaflardan doğuda, Hindistan, Çin ve batıda, İspanya’ya da ulaştı.
100. Miladi yılı, Kur’an Yazma Sanatının Doğuşu
10. ve 11. Yüzyıllarında Kur’an yazma sanatı, çoğaltma adı altında yaygınlaştı. Arap hattının gelişen yazı sanatı, sayfa kenarlarının süslü yazıları ve desenleri ile birlikte Arap yazısı göz alıcı şekilde ilerledi. Harflerin şekilleri ve boyutları da değişime uğrayarak daha çok güzelleşti. Sayfa kenarlarının süslü yazıları ve desenlerini incelediğimizde, Kur’an yazma sanatının ve Arap hattının bir parçası olarak resmileştiğini görüyoruz.
Osmanlı İmparatoruna ait bir Mushaf sayfası
1095. Miladi yılı, Haçlı Savaşları
Papa II. Urban 1095 yılında Hıristiyan memleketleri önemli ve mukaddestir ve Müslümanların elinde olan Filistin topraklarını onlardan geri almak istediklerini açıkladı. O zamandan sonra 200 yıl süren Haçlı seferleri başladı. Bu savaşların ardından Avrupalılar İslam kültür ve medeniyetini yakından tanıdılar, onlardan bazıları Arapçayı, parfüm kullanımı gibi sünnet ve adapları öğrendiler. Yine bu savaşlar aracılığıyla Alkol, cebir, Harezmî gibi birçok Arap sözlüğünde bulunan kelimeler, Avrupalıların diline girmiştir.
1. Haçlı seferlerinden sonra Haçlı ülkeleri
1537 Miladi yılı, İlk Kur’an Basımı
Kur’an basımı 15. Yüzyılın başında Müslüman Arap bölgesi olan Beyrut’ta başlamıştır. İlk Kur’an’ı Kerim nüshası 1937’de İtalya’nın Venedik şehrinde baskıya gitmiştir. Venedikli tacirler bu nüshaları kendileriyle yakın ilişkileri olan Osmanlı Türklerine satma işini ticaretlerinin önemli bir parçası olarak görüyorlardı. Bu sırada basılan Kur’an nüshaları Almanlara ve Avrupa üniversitelerindeki araştırmacılarına da satılıyordu. Ancak Müslümanların çoğu bu baskı Kur’an’lara karşılardı ve onlara göre el yazması Kur’an’lar daha fazla önem taşıyordu, çünkü Kur’an’ı her zaman yanlış yazılma tehlikesi altında görüyorlardı. Bu düşünce öyle yaygındı ki Mesihiler de Kur’an’ın basılmasına karşı çıkıyorlardı. Nitekim Hıristiyan dini rehberi Papa Paul da bu görüşteydi. İslamın ve Kur’ani öğretilerin yayılması korkusuyla bu işi bidat olarak yansıtıyordu ve tüm basılmış Kur’an nüshalarının toplanıp yakılması emrini verdi.
İlk Kur’an nüshası 1537 Miladi’de Faratili Paganini aracılığıyla yayınlandı
1588 Miladi yılı; Kraliçe Elizabet Döneminde Kur’an’a Düşmanlık
16. yüzyılda Britanya’da Müslüman Akdeniz ülkeleri ile ticaret yapmak oldukça artmıştı. Denizcilerin ve tacirlerin çoğu İslam ülkeleri ile kurdukları ticaret ve ilişki neticesinde Mülüman oldu. Bu durum Kraliçe 1. Elizabet’i tedirgin etti. O dönemde Osmanlı Türkleri de Akdeniz sahillerini ve Atlas okyanusunu kontrol altına almıştı. 1625 yılında Britanya’nın batı sahillerini ele geçirdiler ve bu sahilleri yağmalamaya başladılar. O zaman ki ortam İslam’ın ve Müslümanların aleyhineydi ve İslama olan sözlü saldılar doruk noktasındaydı. Hatta bu 1588 yılında Timurlenk’in christopher marlowe eserine dahi yansımıştı. Hatta küstahça Peygamber efendimizin aleyhinde kötü sözler söyleme ve Kur’an sayfalarını yakma cürretini kendinde bulmuştu.
1. Kraliçe Elizabet
1636 Miladi yılı, Britanya’daki ilk Oryantalist
İslam hakkında araştırmalar yapmak 12 yy. da daha da arttı ve Oxford Üniversitesi Edward Pukuk ‘un araştırma yapması amacıyla Arap dili araştırması adlı özel bir kürsü açtı. Pukuk Britanya’nın ilk Arap dili uzmanı ve oryantalistidir. O, Kur’ani öğretilerden oluşan bilgilerin, eski Mesihilerin İslam üzerinde yaptığı araştırmaların Kur’an’ın yanlış tercüme edilmesinden dolayı, İslam’ı doğru yansıtamadığını düşünüyordu. Yine kendisi ünlü filozof olan John Look’a Arap dilini öğretmiştir.
Edward Pukuk’a ait bir temsil
1734 Miladi yılı, İngiltere’nin İlk Kur’an Tercümesini Hazırlaması
İngiltere’de ilk kez Kur’an tercüme edilmesi oryantalist ve Kenneth şehrinin vekili olan George Seal tarafından gerçekleşti. Bu tercüme her ne kadar hatalı olsa da Mesihilerin Kur’an’ı Kerimi bidat olarak lanse ettiği zamana kadar etkili olmuştu. George Seal Kur’an’ı Kerim’in çevirisini yapmakla, Mesihilere Kur’an’ın asaletinin büyük çoğunluğunu, İslam ve Kur’an ilimlerine dayalı bir araştırma süreciyle tanıtmayı hedefliyordu.
1738 Miladi yılı, Kur’an Mahkeme Salonunda
Britanya İmparatorluğunun dünya üzerinde yayılması ve etkileşim ile diğer dinler ve milletlerin hâkimiyeti altına girmekten korumaları gerekmekteydi. Mesihiler dışındakileri kâfir olarak görüyorlardı ve onların mahkeme karşısında mukaddes kitap üzerine yemin etmeleri yasaktı. 1738 yılında Müslüman ve Fas kökenli bir şahsın Cebeli Tarık’ın ( İspanya’nın güneyinde, şuan ki Britanya’nın hakimiyeti altında) hakiminin aleyhinde hazırlanan bir dosya konusunda şahitlik yapması için mahkeme huzurunda Müslümanların mukaddes kitabı olan Kur’an’ı Kerim üzerine yemin etmesine izin verdi. Bu olaydan 240 yıl geçtikten sonra, 1878 yemin kanunu esasınca Britanya mahkemelerinde Kur’an, Mesihilerin mukaddes kitabı olan İncil ile aynı konuma ulaştı.
1889 Miladi, İslam’ın Yayılması
Britanya’nın kapılarının farklı kültüre açılmasıyla birlikte, İslam ve Kur’an hakkında araştırma yapmanın önemi arttı. 1869 yılında Lort Stanley ilk Müslüman olan Britanyalı ve Lortlar Kamarasının ilk Müslüman üyesidir. Bundan 20 yıl sonra Vekil ve Liverpool’lu Müslümanların beyin takımı olan William Henry Quilliam, 600 Britanyalı Müslüman’ı İslam ile müşerref kıldı. Quilliam, Kur’an’ı yeniden tercüme etti ve George Seal’in yapmış olduğu çevirideki yanlışlıkları ve hataları düzeltti. O, yapmış olduğu tercümeyi ‘’ Al-Hilal’’de haftalık dizin olarak yayınladı. 1889 yılında ise Viking şehrinde mescit adıyla ilk binanın kapıları namaz kılanlara açıldı.
William Henry Quilliam, Müslüman olduktan sonra adını Abdullah Quilliam olarak değiştirdi.
1914 Miladi yılı, 1. Dünya Savaşı
1. Dünya savaşında Hindistan’dan 500 bin askeri kuvvet orduya katıldı ve bunların 4’te birinden fazlasının Müslüman olduğu söyleniyor. Bu Hintli askeri birlikler Irak’ta Mezopotamya bölgesinde Osmanlılara karşı savaşıyordu. Britanya ordusu, Hintlilerin dini öğretilerine, adap ve kültürlerine saygı göstermeye özen gösteriyorlardı. Britanya ordusunun kuralları da, Hint ordusunun dini öğretilerine saygı duyulmasını tekit ediyordu. Dinlerinin dini ve kutsal metinlerine uygun olmayan herhangi bir şey olmadığına hüküm vermişlerdi.
1916 yılında Viking’de Müslüman Hint ordusunun Şah cihan mescidi karşısında ki namazları
1930 Miladi yılı, Her şeyi değiştiren Kur’an Tercümesi
Britanyalı meşhur Roman yazarı Marmaduke Pickthall’ın Müslüman olması ile Britanyalıların Kur’an hakkında ki bakış açıları değişti. Marmaduke, doğu ülkelerine yaptığı seferler neticesinde Arap diline oldukça önem veriyordu. 1924 yılında basıma giden Mısır padişahının Kur’an nüshasını, Arapçadan İngilizceye direk olarak tercüme etti. Pickthall’ın tercümesi Yusuf Ali’nin tercümesi üzerinde oldukça etki bıraktı. Yusuf Ali’nin İngilizce tercümesi hâlihazırda ki en çok basılan Kur’an dır.
Marmaduke Pickthall
1935 Miladi yılı, Britanya’daki Kur’an Sesinin ilk Yankılanması
6 Ekim 1935 yılında Britanya’nın radyo konseyinde ‘’Abu Elhul’’ programında ilk kez Kur’an’ı Kerim tilavet sesi yayınlandı. Bu Kur’an ses kaydı, günümüze kadar dünyanın en meşhur Kur’an karilerinden olan Üstat Şeyh Muhammes Rıfat’a aitti. Bu Britanyalıların Kur’an Kerim sesini direk olarak ilk kez duyuşlarıydı.
Muhammed Rıfat’ın Kur’an Radyosu Programı
1941Miladi yılı, Londra’da İlk İslam Merkezinin Kuruluşu
2.Dünya savaşında Britanya’nın ilk Başbakanı Winston Churchill, Londra İslam Merkezi ve Camisi tesis edilmesini tasvip etti. Bu adım, Müslüman Hint askerlerine, savaş esnasında Britanya İmparatorluğunu savunmalarına karşı yapılmış bir teşekkürdü. 1944 yılının başlamasıyla, Mescit İdare Kurulu ve Teşkili Kral V. George döneminde resmi olarak tanıtıldı. Ancak mescidin inşaatının başlaması 30 gün sürdü. Mescidin resmi açılışı 1978 gerçekleşti ve buranın tasarımı ünlü mimar Frederick Jybrd tarafından yapıldı. Londra merkez camisinin adı Regent Park, 5 bin kişinin namaz kılma kapasitesine sahip, büyük bir kütüphaneye sahip kültür merkezidir.
Londra merkez camisi
1976 Miladi yılı, Birinci Dünya İslam Festivali
1976 yılında Kraliçe 2. Elizabet, ilk kez o zamanlar Britanya’da en büyük İslami miras ve kültür merasimlerinden biri olarak sayılan Londra’da dünya İslam festivalini başlattı. Bu festival, İslam’ın zengin mirasının görülmesi için Britanya’nın birçok müze ve sergi salonlarında yer aldı ve bu festival aracılığıyla İslam’ın farklı asırlarına ait 140 Kur’an nüshasından daha fazla aktarıyordu. Britanya Krallığı da bu müzeyi gezerken görüntülendi.
Britanya Müzesinde Kur’an Sergisi
1997 Miladi yılı, Avam Kamarası
1997 Genel seçimler sırasında Muhammed Surur, Britanya’nın Avam Kamarasında, işçi partisinin ilk Müslüman vekil olarak seçildi. 1978 yılında ki yemin kanunu hasebiyle Surur, mecliste elini Kur’an nüshasının üzerine koyarak yemin etti. Son olarak da 2015 yılında 13 Müslüman vekil Avam Kamarasının bir üyesi oldular.
Avam Kamarası Müslüman Temsilcisi, Muhammed Surur
2015 Miladi yılı, En Eski Kur’an Nüshasının Bulunması
21 Ocak 2015 Birmingham üniversitesi, bulmuş oldukları eski el yazma Kur’an nüshasını radyo karbon testinden geçirdikten sonra, daha eskisi bulunmazsa ellerindeki en eski Kur’an olduğunu açıkladı. Bu nüshanın en az 645 M. yılına ait olduğunu söylediler. Bu kitabetin hangi zamana ait olduğunu belirlemek için testler yapılmadan önce, bu iki el yazmasının bir asır üniversitenin kütüphanesinde saklanmış. Bu yeni keşif, Müslümanların Kur’an’ın peygamber efendimiz (s.a.a.) zamanında toplandığı, halife Ebubekir ve halife Osman zamanında da yazılıp, çoğaltıldığı inancını doğruladı.
Birmingham üniversitesinde korunan 645 yılına ait elyazması Kur’an nüshası