Bismillahirrahmanirrahim
GÜNAHLARIN TELAFİ YOLLARI
Bu yazımızda her kesin az çok müptela olduğu günahların telafi yolları ve onları yok edecek, onların üzerini örtecek ve insanı bu günahlardan kurtaracak vesileler ve sebepler üzerinde duracağız.
Bizler, zayıf insanlar olarak bazen de olsa, nefsani istek ve arzulara ve şeytani vesveselere kapılıp günah işlememiz mümkündür. Bizim birinci vazifemiz mümkün mertebe günahlardan kaçınmaya çalışmaktır. Ancak günaha düştüğümüzde de ümitsizliğe kapılmadan hemen tevbe edip, bu günahları telafi etmeğe çalışmalıyız. İşte biz burada Kûr'an ve hadislerde bize gösterilen telafi yollarına kısaca değinmeye çalışacağız:
- Tevbe Etmek:
İnsanın günahlarının üzerini örten, bağışlanmasına sebep olan, hatta kötü amellerinin iyiye çevrilmesine vesile olan ilk sebep tevbedir, ama gerçek bir tevbe. Kur'an-ı Kerim bu konuda şöyle buyuruyor: "Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunanlar başka; işte onların günahlarını Allah iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir."(1)
Resul-i Ekrem (s.a.a) de şöyle buyurmuştur: "Günahın keffareti, pişmanlıktır."(2) Bu, Allah ile insanın kendisi arasında olan günahlar için geçerlidir; ama kul hakkı olan günahlarda pişmanlık ve tevbenin yanı sıra hak sahibini de razı etmek gerekir. Ancak bu mümkün olmadığı takdirde; o adam hakkında istiğfar etmek iyilikte bulunmak gerekir. Özellikle o insana elimiz ulaşmadığı takdirde.
Bu yüzden Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Gıybetin keffareti, gıybet ettiğin kimse için mağfiret dilemendir."(3)
Yine şöyle buyurmuştur: "Kim birisine zulmeder (herhangi bir haksızlıkta bulunur) ve kendisinden ayrıldıktan sonra da (razı etmek için) onu bir daha da bulamazsa, Allah'tan onun için mağfiret dilesin ki bu (yaptığı o günahın) kefaretidir."(4)
- Belalar:
Mu'min insanın başına gelen belalar da onun günahlarının temizlenmesine vesile olur.
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Mu'min erkek ve kadın bedeni, malı ve evladı hakkında belaya müptela olur ve o şekilde (ölürse), günahsız bir şekilde Allah'a kavuşur."(5)
İmam Sadık (a.s.): "Allah bir kula hayır dilerse, onun (günahlarının) cezasını dünyada çabuklaştırır. Ama bir kulun kötülüğünü dilerse, onun günahlarını kıyamete bırakır ki orada cezalandırılsın."(6)
- Hastalıklar:
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Hastalık günahları imha eder."(7)
Bir kişi Allah Resulüne (s.a.a), "Benim günahlarımı silip temizleyen nelerdir?" diye sorduğunda şöyle buyurdu: "Gözyaşları, (Allah karşısında) eğilip huzu ve huşu göstermek ve hastalıklar."(8)
İmam Rıza (a.s.): "Hastalık mu'min için temizlenme ve rahmet vesilesidir, kafir için ise azap ve lanet vesilesidir."(9)
Kudsi bir hadiste ise Allah-u Teala'nın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Bana itaat edenler, benim ziyafetimdedirler; bana şükredenler (nimet ve lütfumun) çoğalmasına sebep olurlar; beni zikredenler nimetime mazhar olurlar. Bana karşı günah işleyenlerin ise ben, rahmetimden ümitlerini kesmem. Tevbe ederlerse, ben onların dostu olurum, dua ederlerse kabul ederim. Hastalanırlarsa onların tabibi ben olurum; rahatsızlık ve musibetlerle onları tedavi eder ve bu vesileyle onları günahlar ve kusurlardan temizlerim."(10)
- Sıkıntı Ve Hüzünler:
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Mu'minin günahı çoğalırda, onu telafi edecek bir ameli de olmazsa, Allah onu can sıkıntısına müptela eder ki o günahına keffaret olsun."(11)
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Günahlar içerisinde bazı günahlar vardır ki onları ne bir namaz temizler ne de bir oruç." "Ya Resulullah, onu ne temizler?" dediklerinde, "Geçimi temin etme yolunda insanın başına gelen sıkıntı ve üzüntüler" buyurdu."(12)
- İnsanın Yaptığı İyi Ameller:
İnsanın yaptığı iyi ameller de günahların yok olmasına, bağışlanmasına vesile olur, bu konuda önceden bazı hadisleri ve ayetleri vermiştik, tekmil için bu konuda birkaç hadise değinip geçeceğiz.
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Bir kötülük işlediğinde, (ardından hemen) iyi bir amel yerine getir ki o (kötülüğü) yok etsin."(13)
Hz. Ali (a.s): "Allah, her bir iyi amelin karşılığında bir kötülüğün üzerini kapatır, (onu affeder); zira (Kûr'an'da) Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: "Hiç şüphesiz iyilikler kötülükleri silip götürür..."(14)
Elbette bundan maksat şu değil ki, insan durmadan kendi keyfi üzere bir kötülük ve günah işlesin, ardından hemen iyi bir iş ve ... hayır maksat şudur ki; eğer bir hata yapar nefsi kendisine galip gelip ve gafleten günah işlerse, ardından bari iyi iş yapsın ki bir yere kadar o günahı telafi etmiş olsun.
- Güzel Ahlak:
İmam Sadık (a.s.): "Güzel ahlak ve güzel huy, güneş buzu erittiği gibi, günahı eritip yok eder. Kötü ahlak ise, sirkenin balı bozduğu gibi (iyi) ameli bozup fasit eder."(15)
Resul-i Ekrem: "Kimde şu dört sıfat olursa, tepeden tırnağa kadar da günah içinde olsa, yine de Allah onları iyiliklere çevirir: Doğruluk, Haya, Güzel ahlak ve Şükür."(16)
- Darda Olanın İmdadına Koşmak:
Darda olanın imdadına koşmak ve sıkıntısı olan kimsenin sıkıntısını gidermek, günahların bir başka telafi yoludur.
Hz. Ali (a.s.: "Büyük günahların keffaretlerinden birisi de, zor durumda olanın yardımına koşmak ve sıkıntılı kimsenin sıkıntısını gidermektir."(17)
- Sadaka Ve Sılayı Rahim:
İmam Ali (a.s.): "Sadaka ve sılayı rahim ile günahlarınızın üzerini örtün (onu affettirin) ve kendinizi Rabbinize sevdirin."(18)
- Cömertlik
Hz. Ali (a.s.): "Cömertlik günahları temizler ve kalplerin muhabbetini sağlar."(19)
- Selam Vermek, Mû'minlere Ziyafet Vermek Ve Gece Namazı:
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Üç şey (günahlara) keffaret sayılır: Herkese selam vermek, (Mu'minlere) yemek ve ziyafet vermek, insanlar uykudayken gece namazı kılmak."(20)
- Aileye Hizmet Etmek
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Aileye hizmet etmek büyük günahların keffareti olur ve Allah'ın gazabını söndürür."(21)
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Aileye ancak, sıddık olan, şehid olan yada Allah'ın kendisi için dünya ve ahiret hayrı istediği kimse hizmet eder."(22)
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Bir erkek eşine bir su (bile) verdiğinde sevap alır."(23)
İmam Sadık (a.s): "Kimin ailesine iyilik ve (hizmeti) güzel olursa, Allah ömrünü uzatır."(24)
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Erkeğin, eşinin yanında oturması, benim şu mescidimde (ibadet için) itikaf etmekten Allah-u Teala'ya daha sevimlidir."(25)
İmam Sadık (a.s): "Bir kadın kocasına bir içim su verirse, bu onun için, gecesi ibadet, gündüzü oruçla geçen bir yılın ibadetinden daha hayırlıdır. Ve her bir defa verdiği suyun karşısında Allah onun için cennette bir şehir kurar ve altmış günahını bağışlar."(26)
İmam Sadık (a.s)dan şöyle rivayet edilmiştir: "Ümmü Seleme (validemiz), Hz. Resulullah'a (s.a.a) kadınların eşlerine ettikleri hizmetin fazileti ve sevabı hakkında sorunca, Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: "Herhangi bir kadın, eşinin evinde, iyilik ve ıslah niyetiyle, bir şeyi bir yerden kaldırıp bir başka yere koyarsa (ev içerisinde hizmet ederse), Allah o kadına (rahmet gözüyle) bakar ve Allah kime (bu gözle) bakarsa, onu azap etmez." Hz. Ümmü Seleme (r.a): "Anam babam sana feda olsun, zavallı kadınların sevabını daha da artır" deyince, şöyle buyurdular: "Ey Ümmü Seleme, bir kadın hamile kaldığında, ona, canıyla malıyla Allah (c.c.) yolunda cihad eden kimsenin sevabı verilir. Doğum yaptığında, ona şöyle denilir: "Artık senin günahın bağışlandı; ameline baştan başla." Çocuğuna süt vermeye başladığında, her süt verme karşılığında İsmail oğullarından birisini azad etmenin sevabını alır."(27)
Elbette şunu da bilmeliyiz ki yapılan hizmetin bu kadar sevabına karşılık yapılan kötülük ve ahlaksızlığın da o kadar vebali vardır. Mesela bir hadis-i Şerifte imam Sadık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Hangi kadın eşine; ben senin yüzünden bir hayır görmedim derse hiç şüphesiz o kadının ameli boşa çıkar." (28)
Yine şöyle buyurmuştur: "Melundur, melundur kocasına eziyet edip onu üzen kadın. Saadetlidir, saadetlidir eşine saygılı davranıp ona eziyet etmeyen ve bütün durumlarda ona itaat eden kadın."(29)
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Kimin bir karısı olur da, kocasına eziyet ederse, Allah onun namazını ve yaptığı hiçbir iyi ameli kabul etmez; (eziyetinden vazgeçip) ona yardım edip ve onu razı edinceye kadar... Erkek de aynı vizr u vebali ve azabı hak etmiş olur, eğer karısına eziyet ve zulüm yaparsa."(30)
- İlim Talep Etmek:
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Kim ilim talep ederse, bu, geçmişine keffaret olur."(31)
- Çok Secde Etmek:
Birisi Resulullah'a (s.a.a) gelerek: "Ey Allah'ın Resulü" dedi, günahlarım çoğalmış amelim zayıflamıştır (ne yapmam gerekir?)" Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: "Çokluca secde yap, zira rüzgar ağacın yapraklarını döktüğü gibi, secde de günahları öylesine döker."(32)
- Hac Ve Umre Yapmak:
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Umreden umreye ikisinin arası için keffaret sayılır. Kabul olmuş haccın sevabı cennettir. Bazı günahlar vardır ki ancak Arafat'ta af edilir."(33)
- Resulullah (s.a.a) Ve Ehl-i Beyt'ine (a.s) Salavat Getirmek:
İmam Rıza (a.s): "Bir kimse günahlarına keffaret olacak bir şey yapmıyorsa, Muhammed ve Ehlibeyt'ine (s.a.a) çok salavat getirsin; zira bu, günahları yok eder."(34)
- Resulullah (s.a.a) ve Ehlibeyti’ni Ziyaret Etmek:
İmam Hasan (a.s) Resulullah’a (s.a.a): “Babacığım, seni ziyaret edenin mükafatı nedir?” diye sorduğunda Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Yavrucuğum, kim beni hayattayken veya öldükten sonra veya babanı veya kardeşini veya seni ziyaret ederse kıyamet günü onu ziyaret etmem ve onu günahlarından kurtarmam benim üzerime (onun) bana bir hakkıdır.” (İlelü’ş-Şerâyi’, s. 460)
İmam Cafer Sadık (a.s): “Kim Hüseyin’i (a.s) onun hakkını tanıyarak ziyaret ederse Allah onun için bin kabul olmuş hac ve bin kabul olmuş umre sevabı yazar ve onun uzak ve yakın geçmişteki günahlarını affeder.”
İmam Cafer Sadık (a.s) İmam Hüseyin’den (a.s) şöyle nakletmektedir: “Eğer benim ziyaretçim Allah’ın kendisi için hazırladıklarından haberdar olsaydı sevinci feryad ve figanından daha fazla olurdu.”
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle ilave etmiştir: “Onu ziyaret eden geri döndüğünde günahsız bir şekilde dönmüş olur.”
İmam Cafer Sadık (a.s): “Kim İmam Hüseyin’in (a.s) ziyareti için evinden çıkarsa ilk attığı adımda günahları bağışlanır sonra mezara ulaşıncaya kadar her adımda daha çok temizlenmiş olur.” (Muntehabu Kâmili’z-Ziyârât, -Şeyh Saduk-, s. 294)
- Müezzine Cevap Vermek
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Müezzine cevap vermek (sesini duyduğunda namaza kalkmak) günahların keffaretidir."(35)
- Abdest:
İmam Musa Kazım (a.s.): "Kim akşam namazı için abdest alırsa, bu abdesti onun gündüz yaptığı günahlara keffaret olur; büyük günahlar hariç."(36)
- Namaz:
Hz. Ali (a.s): "(Kıldığınız) beş vakit namaz, onların arasında işlenen günahlarınıza keffaret sayılır;, büyük günahlardan kaçındığınız müddetçe. (Kûr'an'da da) Allah-u Teala "İyilikler, kötülükleri temizler" buyurduğunda, işte bunu kastetmektedir."(37)
Bir başka hadiste şöyle buyuruyor: "Kim namazı hakkını tanıyarak yerine getirirse, bağışlanır."(38)
- Her Gün Amel Sayfasını Hayırla Başlatıp Hayırla Bitirmek:
İmam Zeyn-ül Abidin (a.s.): "Kul için görevlendirilen melek, (amelleri) onun amel sayfasına yazmaktadır; o sayfanın başına ve sonuna hayır yazdırırsanız, ortası sizin için bağışlanır."(39)
Musa Aydın
KAYNAKLAR:
1- Furkan, 70
2- Müsned-i Ahmed, Hadis: 2623
3- Cami-ül Ahbar, S.276
4- Cami-ül Ahbar, S.148
5-Bihar-ül Envar, C.67, S.236
6-Bihar-ül Envar, C.81, S.177
7-Bihar-ül Envar, C.67, S.244
8-Kenz-ül Ummal, Hadis: 44154
9- Sevab-ul A'mal, S.229
10- A'lam-ud Din, S.279
11- Deevat-ür Ravendi,
12- Deevat-ür Ravendi, S.56
13- Emal-it Tusi, S.186
14- Nur-üs Sekaleyn, C.2, S.402
15-Bihar-ül Envar, C.71, S.395
16- El-Kafi, C.2, S.107
17- Nehc-ül Belağa, Hikmet: 24
18-Gurer-ul Hikem, Hadis: 7258
19-Gurer-ul Hikem, Hadis: 1738
20- Mekarim-ul Ahlak, C.2, S.325
21-Cami-ül Ahbar, S.276
22-Bihar-ül Envar, C.104, S.132
23-Kenz-ül Ummal, Hadis: 44435
24- El-Hisal, C.1, S.88
25-Tenbih-ul Havatir, C.2, S.122
26- Vesail-üş Şia, C.14, S.123
27-Bihar-ül Envar, C.103, S.251
28- Men La Yahzurh-ul Fakih, C.3, S.440
29-Bihar-ül Envar, C.103, S.253
30- Vesail-uş Şia, C.14, S.116
31- Sahih-i Tirmizi, Hadis: 2648
32- Emal-is Saduk, S.404
33-Bihar-ül Envar, C.99, S.50
34- Emal-is Saduk, S.68
35- Cami-ül Ahbar, S.172
36-Sevab-ul A'mal, S.32
37- Deaim-ül İslam, C.1, S.135
38- El-Hisal, C.2, S. 628
39-Bihar-ül Envar, C.5, S.329