Fitre Zekatına Dair Bilinmesi Gerekenler...
Ehlader Araştırma Bölümü
Fitre Zekatı, yalnızca oruç tutanlara mahsus değildir. Bilakis bu bir görevdir. Kim orucunu bilerek veya her hangi bir özürden dolayı tutmamış olsa dahi fitre zekatını vermelidir.
İki çeşit zekat Müslümanlara farzdır; Mal ve Beden zekatı. Kişinin bayram günü kendisinin, ailesinin ve bayram akşamı günü yemeğini yiyen kişi ve kişiler için verdiği zekata fitriyye veya fitre zekatı denir. Bu zekatın bedenin sağlık ve selameti için olduğu söylenmektedir.
Peki, Fitre Zekatını Vermek Kimler İçin Farzdır
Bu konu için müracaat edilecek her hangi bir tam ilmihal konuyu net bir şekilde açıklayabilir ama bizler kısaca şu noktalara değinmek istiyoruz: Kim bayram akşamı mükellef olur yani ergenlik çağına girse artık oda fitre zekat verenler kapsamına girer. Öte yandan fakir ve başkasının yemeğini yiyen birisi olmayan, nispeten kendi ayakları üzerinde duran kimse fitre zekâtını vermesi gerekir. Ama fakir ve başkasının yemeğini yiyen birisinin üzerine bu görev farz değildir. Aynı şekilde mükellef olmayan birinin fitre zekatı onun geçimini sağlayan kişinin boynuna farzdır.
Fitre Zekatı Ne Zaman ve Nasıl Verilir?
Fitre Zekatı, Fıtır (Ramazan) Bayramı akşamından bayram gününün öğlen vaktine kadardır. Bu zaman zarfından itibaren fitre zekatı verilmelidir ve bayram namazı öncesi bu zekatın verilmesi ihtiyata uygundur.
Bilerek geciktirilmemelidir ve hatta fakir birini bulamayan biri bu zaman zarfında fitresini ayırıp bir kenara bırakmalı ve uygun bir fakir bulduğunda vermelidir. Eğer birisi fitre zekatını ayırıp bir kenara koymuşsa o malda değişiklik yapamaz veya başka bir şeyle değiştiremez.
Fitre zekatını vermek ibadettir. Dolayısıyla fitre zekatını veren kişi onu zekat niyetiyle vermelidir ve namaz gibi Allah’a yakınlık kastıyla yerine getirmelidir.
Üzerine fitre zekatı farz olan kişinin, fitre zekatını ya kendisi vermeli veya vermesi için birini vekil etmelidir. Dolayısıyla eğer birisi vekil olmadan bu işi yaparsa verdiği fitre zekatı kabul olmaz, her ne kadar o kişinin hoşuna gideceğini bilse de.
Yurt dışında yaşayan ve her hangi bir fakiri bularak doğru bir şekilde fitre zekatını veremeyen kişiler yakınlarını arayarak onlara vekalet vermeli ve fitre zekatlarını bu şekilde yerine getirmelidir. Fitre zekatını vermenin bir vakti vardır ve gereksiz olarak geciktirilmemelidir.
Fitre Zekatının Ölçüsü ve Hükmü
Her mükellef için fitre zekatının miktarının üç kilo buğday, hurma, pirinç ve onun gibi şeyler fitre zekatın ölçüsüdür. Bu denilen miktar geneldir, ancak kişinin gücü miktarı kadar vermesi uygundur. Yani hangi yiyeceği daha fazla tüketiyorsa o yiyeceğin miktarı kadar fitre zekatını verilmelidir.
Örnek olarak eğer bir kişi normal yaşantısında genel olarak pirinç tüketiyorsa pirinci ölçü alarak fitre zekatını vermelidir. Bu gıda maddelerinin karşılığı kadar para vermenin bir sakıncası yoktur. Karı, koca ve üç çocuktan oluşan beş kişilik bir aile ya 15 kilo, buğday, pirinç, hurma… vermeli veya karşılığı kadar para vermelidir.
Dünyaya Gelmemiş Çocuk İçin Fitre Zekatı
Henüz dünyaya gelmemiş ve birkaç güne kadar dünyaya gelmesi düşünülen çocuk için fitre zekatı vermek farz değildir, ancak verilmesi güzeldir. Aynı şekilde fakir ve ihtiyaç sahiplerinin de zekat vermesi farz değildir.
Öğrenci, Memur, İşçi ve Çalışanlar İçin Fitre Zekatının Hükmü
Kışlalarda, hastanelerde, bürolarda, gece vardiyasında çalışanlar veya sağlık ocaklarında doktor, sağlık görevlisi ve hemşire olarak çalışıp da orada iftarlarını açanların fitre zekatı kışla, hastane… gibi yerlerin boynuna gelmemektedir. Gerçi misafirin fitre zekatı ev sahiplerinin boynuna gelir, ancak burada o durum söz konusu değildir. Çünkü fetva şahsî ev sahipliği için geçerlidir, beytülmal ve devletten kullanılan mal için geçerli değildir.
Geçimini temin eden gençlerin kendi fitre zekatlarını vermeleri gerekir. Hatta eğer yıllar önceden fitre zekatını vermemiş ve boynunda kalmışsa onu da günümüz şartlarına göre hesaplayarak vermelidirler.
Fitre Zekatının Yerleri
اِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَرَاءِ وَالْمَسَاكٖينِ وَالْعَامِلٖينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِى الرِّقَابِ وَالْغَارِمٖينَ”
"Sadakalar (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olana, yolda kalana mahsustur." Tövbe/60)
İşte, fitre zekatı bu ayet esasına göre verilir. Müçtehitlerimizin meşhur fetvasına göre fitre zekatın fakirlere verilmesi ve başka yerde kullanılmaması söylenir.
Yeni Dünyaya Gelmiş Çocuğun, Üvey Çocuk ve Çalışan Kadının Fitre Zekatı
Bayram akşamı ve güneş batmadan önce dünyaya gelen çocuğun fitre zekatını vermek farzdır. Ama eğer bu vakitten sonra dünyaya gelmişse vermek farz değildir. Üvey çocuğun geçimini üvey babası veya üvey annesi temin ediyorsa fitre zekatını onların vermesi gerekmektedir. Boşanmış ve babasının yanında yaşayan çalışan kadının fitre zekatı eski eşinden nafaka alsa bile babasının üstündedir, çünkü babasının yemeğini yiyen olarak sayılmakta ve bağımsız değildir.
Fitre Zekatını Vermek Farz, Bayram Namazını Kılmak Müstehaptır
Bayram namazını kılmak her ne kadar güzel ve bereket getiren bir ameldir. Fitre zekatını vermeden bayram namazı kılan birinin bayram namazı kabuldür, ancak şu konu çok iyi bilinmelidir ki; fitre zekatını vermek farz, ama bayram namazını kılmak müstehaptır ve önemi bayram namazından çok daha fazladır.