En iyi ümmet olmak söz ve sloganla olmaz. İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak imanla olur
En İyi Ümmet
كُنْتُمْ خَيْرَ اُمَّةٍ اُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَاْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَلَوْ اٰمَنَ اَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْرًا لَهُمْ مِنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَاَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ
“Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder; kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız. Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.”
Al’i İmran, 110
Bu ayet-i kerimede genel aşamalarla ‘iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmaya’ işaret edilmektedir. İşaret edilen bu konu şu detay ve şartları kapsamaktadır:
1 – En iyi ümmet olmak söz ve sloganla olmaz. İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak imanla olur: “…Allah’a inanırsınız…”
2 – Ümmette hareketsizlik ve korku, hayır değildir: “…en hayırlı ümmetsiniz… kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız…”
3 – İyiliği emretme ve kötülükten sakındırma eylemi o denli önemlidir ki; en hayırlı ümmet olma ölçüsü sayılmıştır: “…en hayırlı ümmetsiniz…”
4 – İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak ancak Müslümanların bir ümmet şekline geldiğinde gerçekleşebilir. Diğer bir ifadeyle ümmetin hâkimiyeti olmalıdır: “…en hayırlı ümmetsiniz…”
5 – Müslümanlar, tüm beşeri toplumların ıslah olmasıyla mesuldür: “Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış…”
6 – Fesatla mücadele etmeksizin, iyilikleri tavsiye etmek çok az bir netice alınmasını sağlar: “… iyiliği emreder; kötülükten meneder…”
7 – Ümmetten herbir birey iyiliği emretmeli ve kötülükten sakındırmalıdır. Dokuz yaşındaki bir kız, cumhurbaşkanına iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma hakkına sahiptir: “… iyiliği emreder; kötülükten meneder…”
8 – İyiliği emretmede; yaş, bölge, ırk, tahsil, ekonomik ve toplumsal başarının rolü yoktur: “…en hayırlı ümmet… emrederler…yasaklarlar…”
9 – Müslümanlar kudret ve otorite ile iyiliği emretmeli ve kötülükten sakındırmalıdır, zayıflıkla ve iltimas ederek değil: “… emrederler…”
10 – İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmaktan mukaddem ve önceliklidir: “…emrederler…men ederler…”
11 – Emretmek ve men etmek ancak iman esasına dayandığında etkili olacaktır. “…emrederler… men ederler… Allah’a inanırsınız…”