Bir Hirıstiyan’ı Müslüman Eden Ayet

Bir Hirıstiyan’ı Müslüman Eden Ayet

Bir Hirıstiyan’ı Müslüman Eden Ayet

Zekeriyya bin İbrahim şöyle diyor:

“Ben bir Hıristiyan idim, Müslüman oldum. Daha sonra hac merasimine katılmak için Mekke’ye doğru hareket ettim. Orada İmam Sadık (a.s)’ın huzuruna vardım. İmam (a.s)’a; “Ben bir Mesihi (Hıristiyan) idim, sonra Müslüman oldum.” dedim.

İmam (a.s), “Müslüman olmana ne sebep oldu ?”diye sordu.

Zekeriyya şöyle dedi: "Şu ayet hidayet yolunu bulmama sebep oldu:

“Sen, kitap nedir, iman nedir bilmiyordun. Ancak biz onu bir nur kıldık; onunla kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdiririz.”[1]

Bu ayetle İslam’ın kamil bir din olduğunu anladım. Mektep ve medreseye gitmeyen bir kimseden bu çeşit sözler mümkün değildir. Binaen aleyh ona vahiy edilmiş olması gerekir."

İmam (a.s)- “Gerçekten Allah (c.c) seni hidayet etmiştir.” buyurdu.

Sonra İmam (a.s) üç defa şöyle buyurdular:

“Allah’ım, onu (iman yoluna) hidayet et.”

İmam (a.s) daha sonra; “Yavrum, her ne diliyorsan (soracağın ne varsa) sor!”buyurdu.

Zekeriyya-, "Babam, annem ve bütün ailem Mesihidirler; annem de kördür. Acaba ben onlarla yaşamak zorunda olduğuma göre onların kaplarında yemek yiyebilir miyim?"diye sordu.

İmam (a.s), “Onlar domuz eti yiyorlar mı?”diye sordu.

Zekeriyya, “Hayır, ona el bile dokundurmuyorlar.”dedi.

İmam (a.s), “Onlarla birlikte ol! Sakıncası yoktur. Özellikle annene çok şefkatli ol, ölürse onu başkasına bırakma (kendin defnet). Mina’da benim yanıma gelinceye dek yanıma geldiğini hiç kimseye söyleme.” dedi.

Zekeriyya diyor ki, Mina’da İmam’ın huzuruna vardım. Halk mektep çocukları (öğrenciler) gibi onun etrafını sarıp soru soruyorlardı.

Kufe’ye döndüğümde, anneme karşı çok şefkatli davrandım. Bir gün annem şöyle dedi: “Oğlum! Sen bizim dinimizde oluğun müddetçe, bana karşı böyle davranmıyordun! Şimdi böyle davranmana sebep olan nedir?”

Zekeriyya, “Allah’ın Peygamberlerinden birinin Ehl-i Beyt’inden olan bir şahıs, bana böyle davranmayı emretmiştir.”dedi.

Zekeriyya’nın annesi, “O şahıs peygamber midir?”diye sordu.

 Zekeriyya, “Hayır, o peygamberin torunudur.”dedi

Zekeriyya’nın annesi, “O şahısın Peygamber olması gerekir. Çünkü bu çeşit tavsiyeler, Peygamberlere mahsustur.” dedi.

Zekeriyya, “Hayır anne! Bizim Peygamberden sonra artık bir Peygamber gelmeyecektir, o Peygamber’in torunudur.” dedi.

Zekeriyya’nın annesi, “Senin dinin, dinlerin en iyisidir, o dini bana öğret!” dedi.

Zekeriyya diyor ki, "Ben şehadeteyni ona öğrettim; öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kıldıktan sonra şöyle dedi:

“Gözümün nuru! Bana dediğini tekrarla!" Ben şehadeteyni tekrar ona söyledim; o da o anda dünyaya gözlerini kapadı. Sabahleyin Müslümanlar ona gusül verdiler, ben de ona namaz kıldım ve onu kabrine koydum.”[2]


[1]- Şura/52.

[2]- Bihar’ul- Envar, c. 47, s. 374.