Allah'ın Kur'an'da adını andığı meyveler hangileridir?

Allah'ın Kur'an'da adını andığı meyveler hangileridir?

Kur’an bir mucize ve kıyamete kadar insanlığa rehber olacak İlahî Kelam’da zikredilen her nesne özel bir anlam taşıyor kuşkusuz. Biz de Allah’ın Ezelî Beyan’ında zikrettiği meyvelerin hikmetini aradık. İşte Allah'ın üzerine yemin ettiği incir ve diğer meyveler...

Kur’an-ı Kerim kendi engin ilminin yanı sıra, nazarlarımızı bazen ‘Kainat Kitabına’ çeker. Böylece Cenâb-ı Hakk’ın sanat eserlerini keşfetmemizi ister. Mü’minleri tefekküre, araştırmaya sevk eder. Bu sebeple İlahî Mesaj’da geçen her söz ve nesne büyük önem taşır. Zaten zikredenin Allah olması zikredileni, daha bir ehemmiyetli kılar.

Kur’ân gibi İlâhî, mucizevî ve kıyamete kadar gelecek insanlara rehber olan bir kitapta bazı gıdaların zikredilmesinin şüphesiz ki birçok hikmeti var. Pek çok yiyecek maddesinin arasında özellikle belli ürünlerin dile getirilmesi  tesadüfî değil: “Kur’ân, bunları zikretmekle, insan sağlığını korumaya vesile olan maddeleri zikretmiş olmakta ve insanların, bu gıda maddelerine dikkatlerini çekmiş ve bunlara olan ihtiyaçlarını belirtmiş olmaktadır.”

SEMAVÎ DİNLER MEYVESİ: HURMA

Bilinen en eski bitki çeşitlerinden biri olan hurma, cennet nimetleri arasında sayılıyor. Kur’an-ı Kerim’de 20 ayette hurma ve ağacına yer verilmesi de bu meyvenin önemini ortaya koyuyor. İlahî Beyan, hurma ve ağacını değişik ayetlerde misal malzemesi olarak kullanıyor ve onunla insanları uyarıyor. Yine Yüce Kelam’dan hurmanın eski kavimlerde de kullanıldığı anlaşılıyor. Bundan dolayı hurmaya ‘semavî dinler meyvesi’, ağacına da ‘semavî dinler ağacı’ deniliyor.

Peygamber Efendimiz (s.a.a) de “Acve, Cennet meyvelerindendir. O, zehirlenmeye karşı şifadır.”, “Sabahleyin aç karına hurma yiyin, çünkü bağırsak kurtlarını öldürür.” hadislerinde bu meyveyi övüyor.

Allah’ın Hz. Meryem’in doğumunu kolaylaştırmak için sunduğu nimetlerden biri olan hurmanın, hamile ve doğum yapan kadınlar için önemi ve faydaları bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. İnsan vücudunun canlı ve sıhhatli kalabilmesi için çok önemli olan 10 çeşitten fazla elemente sahip olan bu meyvede, organlara bol miktarda hareket ve ısı enerjisi kazandıran, hazmı ve özümlenmesi kolay şeker bulunuyor. Bedenî ve zihnî gelişimi sağlayan hurma, bronşit, öksürük ve soğuk algınlığı şikâyetlerinin giderilmesine de faydalı.

                                                                       

ALLAH’IN ÜZERİNE YEMİN ETTİĞİ MEYVE: İNCİR

Ülkemizde en çok üretilen meyvelerden biri olan incir, Kur’an-ı Kerim’de Cenâb-ı Hakk’ın üzerine yemin ettiği önemli bitkilerden biri: “İncire, zeytine, Sîna dağına andolsun ve şu emîn beldeye andolsun.” (Tîn, 1-3)

Müfessirlerin bir kısmı bu meyve üzerinde yemin edilmesini Akdeniz havzası ve Ortadoğu bölgesinde yetişen önemli bir ticaret metaı olmasına bağlarken bir kısmı ise incirin tefekkür açısından önemine dikkat çekiyor. Zira, binlerce çekirdeğe sahip olması yönüyle incir, diğer meyveler içinde farklılık arz ediyor.

Allah Resûlü de (s.a.a) incirin cennet meyvelerinden biri olduğunu belirterek onu methediyor: “İncir yiyin. Eğer Cennet’ten inen bir meyve söyleyecek olsaydım, bunun incir olduğunu söylerdim.”, “İncir yiyin, çünkü o, basuru keser, eklem ağrılarını yok eder.”

 

İncir sağlık açısından da çabuk hazmedildiği ve midede fazla kalmadığı, balgamı azalttığı, ciğerleri temizlediği, mesane kumlarını önlediği, ciğer ve dalağın içindeki kan sinüslerini ve damarları açtığı için tüketilmesi tavsiye edilen meyvelerden. İncirin ağız kokusunu giderme ve felci önleme gibi faydaları da bulunuyor.

                                                                         

MÜBAREK MEYVE: ZEYTİN

Çok eski çağlardan bu yana tüketilen zeytin, Kur’an-ı Kerim’de üzerine yemin edilen meyvelerden. İlahî Beyan’da bu meyve altı kez zikrediliyor. Zeytinden mübarek ağaç olarak bahsedilirken, zeytinyağına da dikkat çekiliyor: “Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun örneği, içinde lamba olan bir kandilliğe benzer. Lamba, bir billur içindedir Billur, sanki parlayan bir yıldızdır. Onun yakıtı, ne doğulu, ne batılı olan mübarek bir zeytin ağacından alınır. O ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa da dahi ışık verir. Nur üstüne nurdur. Allah, dilediğini kendi nuruna iletir. Allah, insanlara bu (tür) örnekleri verir. Allah, her şeyi bilendir.” (Nur, 35)

Zeytin ve yağı Peygamberimiz (s.a.a) döneminde de önemli gıda maddeleri arasında yer alıyor. Efendimiz, “Zeytinyağını yiyin ve onunla yağlanın. Çünkü o, bereketi bol ve mübarek bir ağacın meyvesinden çıkartılmaktadır.” tavsiyesinde bulunuyor.

                                                               

 

Son yıllarda yapılan araştırmalar, zeytinin önemli bir sağlık kaynağı olduğunu ortaya koyuyor. Zeytinyağı, kalp-damar hastalıklarının yanında çocukların beyninin gelişmesi, kemiklerinin güçlenmesi ve midenin ülsere karşı korumasında tesirli. Vitamin deposu olan meyve, hücre yenilenmesi ve yaşlanmanın geciktirilmesinde de faydalı.

CENNET SUYU TAŞIYAN MEYVE: NAR

Cenâb-ı Hakk’ın dikkat çektiği meyvelerden birisi de nar. Ayet-i kerimede, “Çardaklı ve çardaksız bahçeleri, hurma ağaçlarını, değişik ürünleri olan ekinleri, birbirlerine benzeyen ve benzemeyen zeytin ve nar ağaçlarını var eden O’dur. Meyve verince meyvelerinden yiyin, devşirme ve toplama zamanı da hakkını verin ve israf etmeyin. Kuşkusuz O, israf edenleri sevmez.” (En’âm 141) deniliyor.

Narı öven  Peygamber Efendimiz (s.a.a) ise onun özel bir yanına işaret ediyor: “Her narda mutlaka Cennet sularından bir damla vardır.” Bu hadis sebebiyle İslâm alimleri narın tek bir tanesinin bile yere düşürülmesini doğru bulmuyor.

Hz. Ali (a.s) da “Narı etli kısmıyla beraber yiyiniz. Zira nar mideyi tabaklayıp temizler.” diyerek bu meyvenin sağlık açısından önemine dikkat çekiyor.

 

Eşsiz bir hazine olan Kur’an-ı Kerim’de bazı bitki ve meyvelerin zikredilmesi şüphesiz ki tesadüfî değil ve içinde birçok hikmet barındırıyor. Bu noktada bize düşen, insanoğluna sayısız nimet ihsan eden Rezzak’ımıza zikrimiz, fikrimiz ve şükrümüzle samimiyetle mukabelede bulunmak olsa gerek.

                                                                                                                               

TEFEKKÜR MEYVESİ: ÜZÜM

Kur’an-ı Kerim’de çokça zikredilen meyvelerden birisi de üzüm. İlahî Beyan, bu meyveye 11 ayette yer veriyor. Ayetlerin büyük kısmı ise inananları tefekküre çağıran nitelikte: “Gökten bir su indiren O’dur. Sonra da biz o suyla her şeyin bitkisini çıkardık. Ondan, üzerinde yığın yığın taneler oluşturduğumuz yeşillik ortaya çıkardık; hurma ağacının tomurcuğundan da birbirine yakın salkımlar vardır; (yine ondan) birbirine benzeyen ve benzemeyen üzüm bahçeleri, zeytin ve nar ortaya çıkardık. O (ağaçlar) meyve verince meyvesine ve bir de meyvenin yetişmesine bakın.

Enerji kaynağı olan üzüm, canlılık ve zindelik de veriyor. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılması, yüksek tansiyonun düşmesi, kan oluşumu, gastrit için de faydalı.

                                                                                                                             

CENNET MEYVESİ: MUZ

Cennet tasvirlerinin yapıldığı bir ayette de muzdan bahsediliyor: “Dikensiz sedir ağaçlarının, Meyveleri salkım salkım dizilmiş muz ağaçlarının, Uzamış gölgelerin, çağlayan suların, Ne tükenen, ne de yasaklanan bol meyvelerin.” (Vâkıa, 28-33).

Muz, vücudun ihtiyacı olan bütün maddeleri karşılaması bakımından dikkat çekici bir meyve. Son derece besleyici olan muzun içerisinde yüzde 75 oranında su, yüzde 1.3 oranında protein ve yüzde 0.6 oranında da yağ bulunuyor. Birçok hastalığın tedavisinde faydalı olduğu gibi özellikle ateş, sindirim bozuklukları, kas krampları ve kas gevşekliği gibi rahatsızlıklarda tüketilmesi tavsiye ediliyor.