Ramazan'da Kur'an-ı Kerim İle Birlikte 3

Ramazan'da Kur'an-ı Kerim İle Birlikte 3

Kâfirler ve müşrikler tarafından sürekli soru işaretleri gündeme getirilmesi ve peygamberlerle tartışması insanları hür düşünceye teşvik eden ayetlerdir.

Hz. Musa'nın Firavunla tartışmaları buna en iyi örneklerden sayılır. Peygamberler ve resuller büyük bir incelik içinde, hikmet ve nasihat yolu ile muhaliflerle yüzleşirdi, lakin birçok durumlarda karşı tarafın isyankârlığı ve bağnazlığı, hakkı kabullenmesine mani oluyordu. Kur'an-ı Kerim'de yüce Allah kulları ile diyalog kuruyor ve onların sorularına cevap veriyor.

Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette insanların arasındaki diyaloglar anlatılıyor. Gerçekte Kur'an-ı Kerim bu diyalogları kullanarak insanlara dengeyi korumayı ve hidayet yolunda akıl ve ilimden yararlanmayı ve muhaliflerle mantıklı ve delillere göre davranmayı öğretiyor. Nitekim kafirler ve müşrikler tarafından sürekli soru işaretleri gündeme getirilmesi ve peygamberlerle tartışması insanları hür düşünceye teşvik eden ayetlerdir.

Hz. Musa'nın Firavun'la tartışmaları buna en iyi örneklerden sayılır. Peygamberler ve resuller büyük bir incelik içinde, hikmet ve nasihat yolu ile muhaliflerle yüzleşirdi, lakin bir çok durumlarda karşı tarafın isyankarlığı ve bağnazlığı, hakkı kabullenmesine mani oluyordu. Hz. Musa ile Firavun macerasını tarihin en ilginç ibretlerinden biri sayabiliriz.

Gerçekte yüce Allah her hangi bir durumun gerçekleşmesine irade buyurduğu takdirde hiç bir plan veya numara buna mani olamaz. Firavun rüyaları tabir edenlerin anlattığı gibi onu tacından ve tahtından edecek erkek bir bebeğin doğmasını engellemek için yeni doğan tüm erkek bebeklerin öldürülmesini, hatta gebe kadınların sürekli gözetim altında tutulmasını emretti.

Ancak yüce Allah'ın iradesi ile Musa doğdu. Musa doğduktan sonra annesi, oğlunun Firavunun adamları tarafından öldürülmesinden endişe ediyordu. Musa'nın anasına: Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden endişelendiğinde onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu sana geri vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız, diye bildirdik. Nihayet Firavun ailesi onu yitik çocuk olarak (nehirden) aldı.

O, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Şüphesiz Firavun ile Hâmân ve askerleri yanlış yolda idiler. Firavunun karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı. Musa dedi ki : "Ey Firavun! Ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim. Allah hakkında gerçekten başkasını söylememek benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil getirdim; artık İsrailoğullarını benimle bırak!" (Kendisine Allah'ın emri tebliğ edilince Firavun) dedi ki: Biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi?

Hayatının birçok yıllarını aramızda geçirmedin mi? Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin! Musa: Ben, dedi, o işi o anda sonunun ne olacağını bilmeyerek yaptım Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı.

O nimet diye başıma kaktığın ise, (aslında) İsrailoğullarını kendine kul köle etmendir. Firavun şöyle dedi: Âlemlerin Rabbi dediğin de nedir? Musa cevap verdi: Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız, (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. (Firavun) etrafında bulunanlara: İşitiyor musunuz? dedi. Musa dedi ki: O, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarınızın da Rabbidir. Firavun: Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir, dedi. Hz. Musa açık mucizelerini gösterdi, lakin Firavun, diğer zalim hükümdarlar gibi başkalarını sulta altında tutma derdindeydi ve bu yüzden hakkı tekzip etti.

Uluslararası Kur'an-ı Kerim fuarını gezerken Suriye standı dikkatimizi çekiyor. Şam kentinde dini ilimler merkezinde ders veren Muhammed Basım Sanduk, Suriye'de Kur'an-ı Kerim ders veriyor. Kendisi mübarek Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim fuarının açılmasını önemli ve değerli bir gelişme olarak niteliyor.

Sanduk ayrıca fuarın Kur'an-ı Kerim ve uyanış kültürü adlandırılmasını da güzel bir düşünce olarak değerlendirerek şöyle diyor: Bölgede yaşanan son gelişmelere ve İslami uyanışa bakıldığında bu adlandırma gerçekten uyanık milletlerin diktatörlere karşı zaferini ve bu zaferin Kur'an-ı Kerim ve İslam tealiminden esinlendiğini gösteriyor. Suriyeli Kur'an-ı Kerim öğretmeni milletlerin gerçek uyanışı din ve siyasetin bütünleşmesine bağlı olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: Dini tealim ve siyasi davranışlar arasındaki bağlar uyanışa olumlu ve yapıcı bir mana kazandırıyor ve milletlerin zalim hükümdarlardan kesin haklarını geri almayı oluşturan gerçek hedefi ortaya koyuyor.

Başta Amerika ve müttefiki siyonist İsrail olmak üzere istikbar hükümetleri şimdi uyanık milletlerin muazzam ayaklanması başlarken tüm gücünü sabotaj yapma, tefrika çıkarma ve fitne yarata üzerinde odaklayarak milletlerin ittifakını karmaya ve yeniden onlara musallat olmaya çalışıyor. Suriyeli âlim sözlerini şöyle sürdürüyor:

Uyanış eğer İslami değerlere göre olmazsa geçici ve sürekli olmayan bir hareket olur ve ateşin alevi gibi birden yükselir ve hemen sönüverir. Dolaysıyla Batı'nın bu harekete koyduğu Arap baharı adı asla inkılapçı milletlerin özellikle istikbar karşıtı özelliğini yansıtmamaktadır. Muhammed Basım ayrıca inkılapçı toplumlar arasında birlik ve dayanışmanın Kur'an-ı Kerim'in en önemli vurgularından biri olduğunu ve Müslümanların zaferi için gerekli olduğunu belirterek sözlerini şöyle noktalıyor: İnsanlar arasında sömürü karşıtı irade ve vahdet olmalı ki İslami uyanış dalgaları daha ezici olsun.