MAHMUD HALİL HUSARİ’NİN HAYATI (1917-1970

MAHMUD HALİL HUSARİ’NİN HAYATI (1917-1970

MAHMUD HALİL HUSARİ’NİN HAYATI

Mısır’ın meşhur hafız ve Kur’an karilerinden, huzu ve sesinin güzelliği kalplere işleyen Muhammed Mahmud Halil Husari sadece hafız ve kariliğiyle değil Kur’an ilimlerine olan temayülüyle de ön plana çıkmış ve özellikle kıraat ilmindeki çalışmalarıyla tanınmış bir âlim bir şahsiyettir.

Merhum Husari kendi hayatını anlatırken şunları söylüyor: 1917 yılında Tanta beldesinde dünyaya geldim. Babamın mesleği hasır dokumacılığı olduğu için halk bizi husari olarak adlandırmıştı.
Babamın küçük bir mağazası vardı ve kendisi hasır dokumakla meşguldü. Bende çocukluğumda başladığım Kur’an’ı Kerim ezberi yapmanın yanında, hasır dokuma ve satma işlerinde babama yardım etmekten mutluluk duyuyordum. On yaşımda Kur’an’ın tamamını ezberleyerek hafız olmayı başardım. Elbette bu konuda şunları söylemeliyim ki, mahalle mektebi öğretmenimin eğitimimde ve öğretimimdeki büyük rolünden dolayı kendisine teşekkür ediyorum ve ömrümün sonuna kadar benimle ilgilenen ve zahmet çeken şefkatli öğretmenimi rahmetle anacağım. Beni Kur’an öğrenmeye ve Hafız olmaya yönelten şey Peygamberimizden gelen bu hadistir:

Peygamber efendimiz konu hakkında buyurmuşlar:’’ Kur’an hamilleri (taşıyıcısı) Allah nurunda gark olmuş kimselerdir ki Allah onlara has rahmetini inayet eder ve herkim onlara düşmanlık güderse Allah’a düşmanlık etmiş ve her kim Allaha düşmanlık güderse Kur’an hamillerine düşmanlık etmiş olur.’’

Mahmud Halil Husari beş yıl Mısır’ın Kur’an radyosunda Kur’an kıraat ettikten sonra doğduğu yer olan Tanta’da El-Ahmedi Camisine Kari olarak atandı ve daha sonra 1944 yılında Kahire Radyosu’nun Kur’an okuyucuları seçiminde birinci olan Husari 1950 yılında Kahire’nin Mescid-i Hüseyin’e Üstat Şeyh Sifi’nin yerine kari olarak seçildi. 1965 yılında ise Mısır’ın Evkaf Bakanlığında Kur’an’ı Kerim işleri danışmanı olan Halil Husari, bir yıl sonra İlim Festivalinde Hafs[1] ve Verş[2] rivayeti yöntemi Kur’an hafızlığı ve Kur’an’ı Kerim konuları üzerine yazdığı eserlerden dolayı Bilim ve Teknoloji birinciliğini elde etti.

 Kendisi, ilmi ön planda tutmak şartıyla tilavet dünyasına ciddi katkıları olmuştur. Kıraat ilminin en meşhur imamlarından Nafi’[3] ve Asım’ın[4] kıraatlerine göre, büyük bir özveriyle Kur’an’ın tamamını ses kaydı olarak okumuştur. İlk olarakta İslam aleminin birçok bölgesinde okunan Asım b. Behdele’nin kıraatini kaydetmiş, ardından Nafi’ ve Ebu Amr[5] kıraatlerini bantlara okumuştur.
 Kur’an kıraati hakkında görüşünü şöyle bildirmiştir:’’ İlahi bir kelam olan Kur’an’ı Kerimi kıraat eden kimsenin, öncelikle Kıraat ahkâmını, tecvid kaidelerini, vakf yerleri ve çeşitlerini iyi bir şekilde bilmesi gerekir. Kur’an’ı güzel ve gönüllere işleyen ilahi makamlardan olan ses ve nameler ile okumalıdır.’’
Husari'nin Kur’an’i hizmetlerini iki ana başlık halinde incelemek mümkündür. Öncelikle Kur’an ilimleri sahasındaki çalışmalarına bakıldığında kıraat dünyasına akademik olarak bir hayli kaynak bıraktığı söylenebilir. Bu sahanın ilmi takipçileri için Husari’nin çalışmalarından birkaçını zikredelim.

1. Ahkâmu Kıraat-il-Kur’an-il Kerim: Tecvit ilminin kaideleri, okuyuş hataları ve sonuçları, çeşitli yönleriyle harfler, vakf ve ibtida (duraklama ve başlama) gibi konularda ayrıntılı bilgi veren bir eserdir. 
2. El-Kıraatu’l-aşr mine’ş-Şâtıbiyye ve’d-Dürre (Kahire 1970). Giriş kısmında kıraat ilminin mahiyeti, okuma âdâbı, kıraat, rivayet ve tarik terimleri hakkında bilgi veren eserde kıraat imamlarının Kur’an’ı okuyuş özellikleri ele alınmıştır.
 3. Ma’a’l-Kur’an-il-Kerîm (Kahire 1396/1976). Kur’an’ın nüzulü, faziletleri ve okuma âdâbıyla ilgili rivayetleri ihtiva etmektedir.
 4. Ahsenu’l-eŝer fî Tarihi-l-Kurrâ-il-Erbaate aşer (Kahire, ts.). Eserde mütevâtir ve meşhur kıraat imamları ve râvilerinin kısa biyografileri yer almaktadır.
 5. Raĥalâtî fi-l-İslâm (Kahire, ts.). Müellifin Hindistan, Fas, Fransa, Pakistan, Çin, Yemen, Irak, Kuveyt, Ürdün, Endonezya, Malezya, Filipinler, Singapur, Lübnan, Filistin, Suriye, Sudan, Suudi Arabistan, Tanzanya, Kenya, Cezayir ve Mısır seyahatleriyle ilgili olan eser Livâ’ü’l-İslâm dergisinde yayımlanmış makalelerinden oluşmaktadır.

Husarî’nin diğer eserleri de şunlardır: Es-Sebîlü’l-müyesser fî Kırâati’l-İmâm Ebî Cafer (Kahire 1387/1967); Fetĥu’l-kebîr fî aĥkâmi’l-İstiâźe ve-t-tekbir (Kahire 1389/1969); Nûrü’l-ķulûb fî ķırâati’l-İmâm Yakub (Kahire 1970); Rivayet-u Ķālûn an Nâfi (Kahire 1394/1974); Rivâyetü’d-Dûrî an Ebî Amr b. el-Alâ el-Baśrî (Kahire 1974); Rivâyetü Verş ani’l-İmâm Nâfi el-Medenî (Kahire 1975); Meâlimü’l-ihtidâ ilâ marifeti’l-vaķf ve’l-ibtidâ(Kahire, ts.).

Ĥüsnü’l-meserre fi’l-cem beyne’ş-Şâtıbiyye ve’d-Dürre ve en-Nehcü’l-cedîd fî ilmi’t-tecvîd adlı iki eseri daha bulunan Husarî (Husarî, Raĥalâtî fi’l-İslâm, s. 211), M. Muhammed Hilâlî el-Ebyârî’nin Minĥatü mûli’l-bir fîmâ zâdehû Kitâbü’n-Neşr li’l-ķurrâ’i’l-aşrati ale’ş-Şâŧıbiyye ve-d-Dürre (Kahire, ts., Matbaatü dâri’t-te’lîf) adlı 146 beyitlik eserini de tahkik etmiştir.

Kahire semasının parıldayan yıldızlarından Değerli âlim Üstat Halil Husari1970 yılındaKuveyt’e yaptığı yolculukta hayatını kaybetti. Vefatıylatüm sevenlerini üzen bu güzide Kur’an karisine Allah gani gani rahmet eylesin.



[1] Hafs b. Süleyman, Asım’ın yaygın olan kıraatini yapan üvey oğludur.

[2] Verş: Kırâat-i seb‘a imamlarından Nâfi‘ b. Abdurrahman’ın meşhur iki râvisinden biri.

[3] Nafi :Nafi b. Abdurrahman Leysi (öl. H. 169) Medine karisiydi. Onun iki ravisi şunlardır: İsa b. Mina (H. 120-220) Kalun diye meşhur olmuştur. Nafi'nin üvey oğludur. Verş b. Osman b. Said (H. 110-198). Bu kıraat bugün bile bazı Arap ülkelerinde yaygındır.

[4] Asım: Asım b. Ebi Nücud Esedi (öl. H. 128) Kufe karisiydi. Onun iki ravisi şunlardır: Hafs b. Süleyman, Asım'ın üvey oğluydu (H. 90-180) ve Şu'be Ebubekir b. Ayyaş (H. 95-193). Hafs, Asım'ın kıraatini çok güzel bir şekilde biliyordu. Asım'ın kıraati O'nun vasıtasıyla yayıldı. Günümüzde de en yaygın olan kıraattir. İslâm ülkelerinin çoğunda yaygın olan kıraat budur.

[5] Ebu Amr: Kufe Karisi olarak bilinen Kesai’nin iki ravisinden biridir.