KUR’AN’A DAİR KISA BİLGİLER

KUR’AN’A DAİR KISA BİLGİLER

 

KUR’AN’A DAİR KISA BİLGİLER

Ø  Şia alimlerinin görüşünde her surenin başında gelen “Bismillehirrahmenirrahim” o surenin bir parçasıdır.

Ø  El-Mizan tefsirinin yazarı Allame Tabatabai Kur’an’ın defi nüzulüne (bir defada inmesine) inanmaktadır.

Ø  Kur’an’da ki bir surenin adı olan “Hadid” bir metal cismin adıdır.

Ø  Kur’an’da ki bir surenin adı olan “Rum” bir ülkenin başkentinin adıdır.

Ø  Kur’an otuz (30) cüz dür. Ve her bir cüzün uzunluğu bir diğer cüz ile aynıdır. Bir ihtimal peygamber efendimiz ve onun varisleri tarafından Kur’an’ın daha rahat okunması için bu şekilde yapılmıştır. İslam dünyasının resmi Mushaf’ı, yani Osman Taha hattı Medine Mushaf’ı her cüz 20 sayfa ve 15 satır olarak kitabet olmuştur.

Ø  Sahih hadislerde olmak üzere Kur’an ayetlerinin sayısı 6236 ayettir.

Ø  Kur’an’ı kerim 77807 kelimden oluşmaktadır.

Ø  Kur’an’ı kerimde “Allah” cc kelimesi 2699 kez geçmektedir.

Ø  Peygamberlerin kıssası genelde Mekke de nazil olan surelerde, fıkıh ve ahkam konuları da genelde Medine de inen surelerde geçmektedir.

Ø  Hz. Yusuf kıssası hariç hiçbir peygamberin kıssası tekparça tek sure halinde gelmemiştir. Hz. Yusuf’un ve kardeşlerinin kıssası Kur’an’ın 12.(Yusuf) suresinde beyan edilmiştir.

Ø  Bakara suresinden başlayıp enfâl suresi hariç tövbe suresine kadar olan sureler Kur’an’ın en uzun sureleridir. Ve bunlara Seb’e-Tuvel hem denir.

Ø  Kur’an’ın 66 suresine kısa oluşundan dolayı Mufesselat deniyor ki “Kaf” suresinden başlayıp kuranın sonuna kadar devam ediyor. Kuranın başında yer alan “Fatiha suresi de buna dahildir.

Ø  Kur’an’ın en uzun suresi “Bakara” suresidir ki Osman Taha hattıyla yazılmış Mushaflarda 48 sayfadır. En kısa suresi “Kevser” suresidir ki uzunluğu bir buçuk satırdır.

Ø  Kur’an’da iki ayette Arapça harflerinin tamamı kullanılmıştır. Bu iki ayet “Ali-İmran” suresinin 154.ayeti ve “Feth” suresinin son ayetidir.

Ø  Kur’an’ı kerimde iki ayet doğrusu ve tersi eşit bir sanat içerir. Yani tersinden okunduğunda da doğrudur. Bu iki ayet “Yasin” suresinin 40.ayetinden “کلٌّ فی فلک” ve “Muddesir” suresinin 3.ayetinden “ربّک فکّبر” dir.

Ø  Secde ayetleri vacip ve müstehap olmak üzere 15 ayettir. Bu ayetler arasında dört ayet okunduğu yahut duyulduğu vakit secde yapmayı farz kılar. Bu ayetlere “Azamet” ayetleri de denir. Bu ayetleri içeren sureler: Secde, Fussilet, Necm ve Alak sureleridir.

Ø   “Kalem” suresinin son iki ayeti nazar ayeti olarak bilinir. “ 51. Doğrusu, kâfirler Kur'ân'ı dinlediklerinde, neredeyse gözleriyle seni devireceklerdi. "Şüphesiz, o bir delidir." derler. 52. Oysa bu (Kur'ân), âlemler için bir öğütten başka bir şey değildir.” Müfessirler bu ayetin şerhinde şöyle demişlerdir: Beni Esed kabilesinin kafir, yetenekli ve çok güçlü zarar verici nazar değiren birkaç kişiyi, getirirler ta ki peygamber efendimizi nazar edip ona zarar versinler. Ancak Allah’ın resulünü korumasıyla bunu başaramaz ve delilikle itham ederler. Bazı büyükler bu ayetin, okunduğunda yahut taşındığında nazardan koruduğunu söylemişlerdir.

Ø  Kur’an’da 25 büyük peygamberin ismi geçmektedir. Kavimlerine yaptıkları tevhide ve iyiliğe yönelik davetlerini bazen geniş bazen de kısa olarak beyan etmektedir. Bu peygamberlerin isimleri: Hz. Adem(as), Hz. İbrahim(as), Hz. İdris(as), Hz. İshak(as), Hz. Yakub(as), Hz. İsmail(as), Hz. İlyas(as), Hz. Elyesa(as), Hz. Eyyub(as), Hz. Davud(as), Hz. Zülküf(as), Hz. Zekeriya(as), Hz. Süleyman(as), Hz. Şuayb(as), Hz. Salih(as), Hz. İsa(as), Hz. Lût(as),  Hz. Musa(as), Hz. Nuh(as), Hz. Harun(as), Hz. Hud(as), Hz. Yahya(as), Hz. Yusuf(as), Hz. Yunus(as), Hz. Muhammed(as).

Ø  Kuranı kerim bazı özel has isimleri de bizlere tanıtıp beyan etmiştir ki bunları farklı konu altında şu şekilde sıralayabiliriz.

1.    Erkek ismi; Zulkarneyn, Şuayb ya İbrahim…gibi.

2.    Kadın ismi; Meryem, nebilerin eşleri, Züleyha mısır azizinin eşi olarak getirmiştir.

3.    Mekân ya coğrafya adı; Mısır, Mudeyn, Mekke ve Medine…gibi.

4.    Savaşlar; Bedir, Huneyn, Uhut…gibi. (uhut ismi direk olarak geçmemiştir)

5.    Kavim adları; Arap, Âd, Yecuc ve Mecuc…gibi.

6.    Meleklerin adları; Cebrail, Mikail, Melekul mevt, Harut ve Marut…gibi.

7.    Küfür ilahları ve putların adı; Uzza, Lat, Menat, Ved, Sevaa, Yauk…gibi.

8.    Küfrün rehberlerinin isimleri; Firavun, Samiri, Karun…gibi.

9.    Kayıp aleminin varlıklarının isimleri; Cennet, Cehennem, Selsebil, Kevser…gibi.

10.  Semavi kitabın adları; Zebur, Tevrat, İncil ve Kur’an…gibi.

Kur’an ilimleri

Ø  Kur’an tefsirinin tarihçesi peygamber efendimizin zamanına dayanmaktadır. Peygamber efendimiz Sahabelerin sorusu üzere ayetleri tefsir etmekteydiler.

Ø  Şia’nın ilk ilmi tefsiri Şeyh Tusi nin “Tibyan” tefsiridir ki hicretin 460.yılında gerçekleşmiştir.

Ø  El-Mizan, El-Furkan, El-Kaşif, El-Besair, Nuin, Numune, Min-Hudel Kuran ve Pertu-i ez Kuran 14.asrın en önemli ve ilmi tefsirlerdir. El-Mizan, El-Minar, El-Furkan ve Fi Zelalil Kuran’da hicri 14.asrın dört muteber ve önemli tefsiri olarak geçmektedir.

Ø  Eyyaşi tefsiri Ali bin İbrahim ve Furat Kufinin ilk kaleme alınmış tefsir numunelerindendir.

Ø  Kur’an tefsirinde “Mutezile” konusu tamamı soyut akla dayalı bir konudur. Onlar aklı nakle daha çok tercih etmektedirler.

Ø  Rivayete dayalı kaleme alınmış tefsirler hicretin 11.asrına dayanmaktadır.

Ø  14.asrın tefsirlerindeki önemli özellik akıl ve ilim penceresinin de göz önünde bulundurulmasıdır.

Ø  Kur’an araştırmalarında konulu tefsir 14.asırda başlamıştır. Daha öncesinde konulu tefsir hakkında ciddi bir araştırma gerçekleşmemiştir.

Ø  Ayette tevile gitme (yorum yapma) Müteşâbih -yani ilk bakışta manası anlaşılmayan ve zahirin yanı sıra batini manası bulunan-ayetlere has tır ama tefsir ayetlerdeki belirsizliği def etmek içindir.

Ø  Şeni nüzul (iniş sebebi) ayetin lafızlarının geneline has değildir. Ayetlerin geneli nüzule sebebiyet vereni de sebep vermeyeni de kapsar.

Ø  Müteşabih ayetlerin en açık örneği Allah’ın sıfat ve eylemini anlatan ayetlerdir.

Ø  Nüzul sebeplerinde tahrife teşvik eden en önemli etken ve illet; siyasi istem, hilafet mevzusuna yön verme, fazilet uydurma ve mezhepsel teşvikiler de gerçekleşmiştir.

Ø  Kur’an’ı en iyi şekilde anlamak ve anlatmak, tanımak ve tanıtmak ve daha derinlemesine araştırmak için oluşan ilme “Kur’an-i ilimler” denir. Alt  yapısını oluşturan diğer başlıklar ise şöyledir:

1)    Kur’an tarihi

2)    Resmu’l hat ilmi (noktalama, harekeleme…gibi)

3)    Ayetlerin Mekki ve Medeni inişini tanıma (Mekke ve Medine de inen ayetleri ayırt etme)

4)    Nüzul sebebini araştırma ilmi

5)    Nasıh ve Mensuh ayetleri araştırma ilmi(Dini bir hükmün zaman bakımından sonra gelen, yine dini bir delil ile kaldırılmasıdır. Kendinden önceki hükmü kaldıran delile “Nasıh” hükmü kaldırılan delile de "Mensuh” adı verilir.)

6)    Muhkem ve Müteşâbih ilmi

7)    Tahaddi (meydan okuma) mucize oluşuna ve tahrif edilemeyeceğine dair

8)    Tefsir ve tevil

9)    Kıraat, tecvit ve tertil

10)  Kur’an ahkamı ya da Kur’an fıkhı

11)  Kur’an’ın (Kur’an irabı) harekelerini düzgün okuma yahut dil bilgisi ilmi

12)  Kur’an’ı tercüme edebilme fenni.

Ø  Müteşâbih ayetler Kur’an-ı keriminde belirttiği gibi (Ali-İmran 7) Kur’an’da mevcuttur. Yani Kur’an’da bulunan bazı ayetlerin Zahiri manasını alamayız. "Allah'ın arşının su üzerinde olması" ayeti gibi. Müteşâbih ayetlerin karşısında Muhkem ayetler bulunmaktadır ki kur’an’ın büyük bölümünü oluşturur ve manası zahirden de anlaşılır. Bakara suresinin 233.ayetinde olduğu gibi: (anneler çocuklarına 2 yıl süt versinler). Müteşâbih ayetler 6236 ayetten yaklaşık 200 ayetini oluşturmaktadır ve o ayetlerde tevil caiz ve gereklidir. Buda Kur’an ilimlerine vakıf ve imanlı kişiler tarafından yapılması doğrudur ancak Muhkem ayetlerde tevil caiz olmadığı gibi sakıncalı ve yasaktır.

Ø  İslam dünyasının en önemli ve eski tefsiri, müfessiri İranlı olan Teberi tefsiridir (Ö.310.H.K) ve Cami-ul Beyan olarak bilinir, 30 cilttir. Bu tefsir nakil de en önemli, eski ve İslam dünyasında etkili bir tefsir sayılır.

Ø  Şia’nın en eski tefsiri biri, Ali bin İbrahim-i Qomminin iki ciltte hazırladığı ve diğeri de Fırat kufinin tefsiridir. Bu iki zat hicretten sonra 3.asrın sonlarında ve 4.asrın başlarında yaşamışlardır.

Ø  İmamiye Şia’sının en kapsamlı tefsiri Ebu Ali Emin-ul İslam Fazıl bin Hasan Tebersi’nin (Ö.548.H.K) 10 ciltte hazırladığı “Mecmaul-Beyan” adlı Arapça yazılmış olan eseridir.

Ø  Hicretin 14.asrında ele alınmış en önemli Şia tefsiri, Müfessiri İranlı olan Allame Tabatabainin 20 ciltte Arapça olarak yazdığı El-Mizan tefsiridir. (Ö.1361.H.Ş)

KUR’AN’IN TARİHÇESİ

Ø  Hattatlar 4.asrın sonlarına kadar Kufi hattı ile Kur’an’ı yazmaktaydılar. Ama 5.asrın başlarında güzel nesih hattı kufi hattının yerini aldı.

Ø  Ebul-Esved Dueli, Yahya bin Yumer ve Nesr bin Asım Kur’an harflerine hareke ve nokta koyan ilk kişiler olarak adlandırılmışlardır.

Ø  Vahiy kâtipleri olarak okuma ve yazma bilen 40 sahabeden söz edilmektedir. Onlardan 10 kişisi şunlardır:

1.    Emir-el Müminin Ali bin Ebu-Talip

2.    Ebu Bekir

3.    Ömer

4.    Osman

5.    Ubey bin Ka'b

6.    Zeyd bin Sabit

7.    Talha

8.    Zübeyir

9.    Sad bin Ebi-Vakkas

10.  Ebu Huzeyfe

 

Ø  Peygamber efendimizin sahabelerinden ilk Kur’an hafızları şunlardır:

1.    Emir-el Müminin Ali bin Ebu-Talip

2.    Osman

3.    İbni Mes-ud

4.    Ubey bin Ka'b

5.    Zeyd bin Sabit

6.    Ebu Zeyd

7.    Ebu Huzeyfe

8.    Mu-az bin Cebel

 

Ø  Kurrâ-i Seb'a, Kur’an-ı kerîmin kıraatini (okunuşunu) Peygamberimizin okuduğu gibi bildiren yedi büyük kıraat âlimi şunlardır:

1.    Abdullah bin Âmir dımışki

2.    Abdullah bin Kesir Mekki

3.    Asım bin Ebin-Nucud

4.    Zebban bin ela

5.    Hamza bin habib kufi

6.    Nafii bin Abdullah Medeni

7.    Ali bin Hamza Kesai

 

Ø  Kur’an’ın üçte ikisine yakın bölümü Mekke’de ve üçte birinden fazlası da Medine’de inmiştir. Mekke’de inen ayetler 4468 ayet, ve Medine’de inen ayetler 1768 ayettir.

Ø  Kur’an’ı ilk toparlayan Hz. Ali aleyhi selamdır.

Ø   Tecvit kuralını ilk yazıp kitaba dönüştüren şahıs Ebu-Ubeyd Kasım bin Selam idi.

Ø  İmam Seccad (as)’ın öğrencilerinden biri olan Eban bin Tuğleb Kur’an’ın kıraatine dair ilk kitabı yazdı.

Ø  Ebu Ali Muhammed bin Ali bin Hüseyin Mukleh-i on iki imam-i hicri yılının 310.senesinde nesih hattını icat etti. Rahat okunuşundan ve güzel oluşundan dolayı çok çabuk kufi hattının yerini aldı.

Ø  Kur’an’ı kerim ilk olarak miladi 1694 yılında Abraham Hinckelmann tarafından Hamburg da Latinceye çevrilip basılmıştır.

Ø  Kur’an ilk olarak Alexandre Ross tarafından İngilizceye tercüme edilmiştir.

 

 

KUR’AN’IN MUCİZELERİ

 

Ø  Matematiksel yönünden Kur’an’da mucizevi hesaplamalar günümüzde Kur’an’ı yeni araştırma tekniğidir. Bundan kasıt mucizevi düzen, matematiksel incelikleri açığa çıkarmaktır. İlk olarak Kur’an’ın bu yönünü inceleyip insanları şaşkına çeviren ve herkesi hayrette bırakan şahıs mısır asıllı olup Amerika üniversitesinde bilgisayar hocalığı yapan Dr. Reşat Halifedir. İlk olarak 19 faraziyesini öne atmıştır: “بسم‌اللَّه‌الرحمن الرحیم” (Bismillehirrahmenirrahim) 19 harften oluşması, «اسم» (isim) Kur’an’da 19 kez tekrarlanması, “اللَّه” Allah lafzının 2698 kez gelmesi ve bunun da 19X142 den elde edilmesi, «الرحمن» Er Rahman lafzının 57 kez Kur’an’da gelmesi bu neticeye 3x19 ile ulaşılması, «الرحیم» Er Rahim lafzının 114 defa tekrarlanması ki bu rakama da 6x19 ile ulaşılması gibi. Fakat 19 adedinin mukaddes olduğu sözünün Bahailer ile aynı olması ciddi sorunları beraberinde getirdi. Bir diğer sorun ise hesaplamalarda görüldü. İran’ın en önde gelen büyük araştırmacılarından Dr. Mahmud Ruhani -ki kendisi çok dakik bir Kur’an bilimleri sözlüğü ve fihristi yazarıdır ve 3 ciltten oluşmaktadır- yaptığı dakik hesaplamalarında “اللَّه” cc lafzının 2699 kez geçtiğini ve bunun da mısırlı Dr. Reşat’ın hesaplamalarında bir sayıyla farklı olduğudur. Bu 3 ciltli eser Meşhed İmam Rıza (as) müessesesinin yayın evi tarafından basılmıştır.

Ø  Abdurrezzak Nufel’in “Kur’an’ın rakamlar mucizesi” adlı kitabından da birkaç şaşırtıcı bilgiyi aşağıda değinmek istiyoruz.

v  Kur’an’da dünya kelimesi 115 kez gelmiştir ve ahiret kelimesi de aynı sayıda gelmiştir.

v  Şeytan 68 kez ve Melek de 68 kez.

v  Hayat ve Ölüm her bir kez.

v  İlim ve ilime dair olan lafızlar 811 kez, iman ve iamana dair lafızlar da aynı sayıda gelmiştir.

v  İblis 11 kez ve ondan sığınma ve istiaze de aynı sayıda gelmiştir.

v  Yevm (gün) kelimesi tekil olarak 365 defa gelmiştir ki buda şemsi takviminin bir yılıyla aynıdır. Çoğul olarak (günler) toplamda 30 defa gelmiştir ki bu da bir ayın 30 gününe isnat edilmektedir.

v  Ay anlamını veren “Şehr” kelimesi 12 defa gelmiştir ki bir yılın 12 ayına delildir.

 

Ø  Kur’an araştırmacısı Dr. Ebu Zehra El-Necdi “Kur’an’ın belagat ve rakam mucizeleri adlı eserinden de yeni olan birkaç ince ayrıntıyı beyan etmekte yarar var.

v  Saat, zaman anlamında 24 kez Kur’an’da geçmiştir ve buda bir günde 24 saate işaret etmektedir.

v  Semavat gökler anlamında yahut “Sebe Semavat”  7 gök lafızları da 7 defa gelmiştir.

v  Secde kelimesi ve onu içeren lafızlar 34 defa gelmiştir. Bu da günde kılınan toplamda 17 rekat farz namazların secdesi ile eştir yani her rekatta 2 secde olarak hesap edilmiştir.

v  Selat (namaz), Kıyam, ve ekimu (namaza durma) lafızları 51 kez gelmiştir ve buda gün içinde 17 rekat farz ve 34 rekat müstehap namazların rekatıyla eştir.

v  Fırka kelimesi ve müştakı 72 kez kullanılmış ve bu da İslam’da ki 72 fırkayı gösterir.

 

 

 

v  İmam yani ilahi rehber lafzı tek ve çoğul olarak 12 kez beyan edilmiştir ki bu da peygamber efendimizden rivayet edilen bende sonra imam 12 kişi olacak hadisindeki ayrıntıyla aynıdır. Bu hadiste Şia ve ehlisünnet ittifaktadır.

v  Recul erkek ve İmre’e Bayan eşit olarak 24 kez gelmiştir.

v  El-Hesenat iyilikler anlamında ve Es-Seyyiat kötülükler anlamında her biri eşit olarak 180 kez tekrarlanmıştır.

v  El-Hayat yaşam anlamında ve El-Mevt Ölüm anlamında her biri 145 kez gelmiştir.

v  Ersele gönderdi anlamında ve müştakı 513 kez tekrarlanmıştır ve Kur’an’da adı geçen peygamberler de toplamda 513 kez gelmiştir.

v  Hüzün ve mutluluk ta her biri 4 kez gelmiştir.

v  Soğu ve sıcak kelimeleri de 4 kez gelmiştir.

 

Ø  Kur’an’ı kerimin hak oluşunun delillerinden biri Kur’an’ın şu ayetleridir. Allah cc Saf suresinin 6. Ayetinde şöyle buyurmaktadır: Hani Meryem oğlu İsa, "Ey İsrailoğulları! Kuşkusuz ben, Allah'ın size göndermiş olduğu elçisiyim; önümdeki Tevrat'ı doğruluyor ve benden sonra gelecek Ahmed adlı peygamberi müjdeliyorum." demişti. Fakat o (peygamber) kendilerine apaçık delillerle gelince, "Bu, apaçık bir büyüdür." dediler.

Ve Araf suresi 157.ayetinde de: “Yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları, kendilerine iyiliği emreden…” bu iki ayette de peygamberimizin adının hem Tevrat’ta ve hem de İncil’de geçtiğidir. Bu ayetler indiğinde eğer peygamberin adı İncil ve Tevrat’ta geçmiyor olsaydı o günün Yahudi ve Hristiyanları derhal itiraz ederlerdi hâlbuki ki bugüne kadar buna dair bir itiraz dile gelmemiştir. Bu durum Kur’an’ın ve peygamberin Hak oluşunun en açık delilidir. Hristiyan ve Yahudiler peygamberin ismini biliyorlar ve tanıyorlardı buna dair Allah cc Enam suresi 20.ayette şöyle buyuruyor: “Kendilerine kitap verdiklerimiz (Yahudiler ve Hristiyanlar) onu (Peygamber'i) kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar”. Fakat asırlar sonraı bunu kendi kitaplarından çıkardılar.

TERCÜME: KUR'AN NESLİ DER