İmam Hüseyin'in (a.s) Dostları

İmam Hüseyin'in (a.s) Dostları

Soru: İmam Hüseyin (a.s) ile birlikte Kerbela'ya gelen İmam'ın yaranları ve dostları Aşura gecesi İmam'ı terk ettiler mi? Aşura günü İmam'ın yanında kaç yaranı vardı?

Soru: İmam Hüseyin (a.s) ile birlikte Kerbela'ya gelen İmam'ın yaranları ve dostları Aşura gecesi İmam'ı terk ettiler mi? Aşura günü İmam'ın yanında kaç yaranı vardı?

 

Cevap:


Bu soru iki bölümden oluşmaktadır ve her bölümü ayrı ayrı açıklamamız gerekmektedir.


 İmam'ın Dostlarının Sadakati


Tarih kaynakları, Kerbela'daki Aşura gecesini anlattıkları zaman, İmam Hüseyin'in (a.s) ashabının nasıl vefalı olduklarını da anlatmaktadır. Aşura gecesi, her ne kadar İmam onlardan gitmelerini ve canlarını kurtarmalarını istese de, onlar hep birlikte en duygulu ve yiğitçe sözlerle asla gitmeyeceklerini dile getirmişlerdir. Aşura gecesi, Hz. Hüseyin (a.s) ashabını topladı, Allah'a hamd-ü sena ettikten sonra onlara hitaben şöyle buyurdu: "Ben kendi ashabım kadar salih bir ashap, kendi ailemden de daha iyi ve daha bağlı bir aile tanımıyorum. Şimdi gecedir ve karanlığı sizi çevrelemiştir. Siz de gecenin karanlığından yararlanıp gidin ve beni bu orduyla beraber yalnız bırakın. Çünkü bunlar benden başkasını istemiyorlar."


Hz. Hüseyin'in (a.s) kardeşleri, oğulları, Abdullah ve Cafer'in oğulları: "Neden seni yalnız bırakıp gidelim, yoksa senden sonra yaşamak için mi? Allah o günü bize göstermesin" dediler.


Bu arada İmam'ın kardeşleri ve ailesi söze başlayıp şunları söylediler: "Ey Peygamber'in evlâdı, o zaman halk bize ne der ve bizim cevabımız ne olur? Efendimizi, büyüğümüzü ve kendi Peygamber'imizin evlâdını yalnız bıraktık, düşmana bir ok dahi atmadık, ele mızrak alıp savaşmadık ve bir kılıç bile savurmadık mı diyelim? Hayır, Allah'a yeminler olsun ki, senden ayrılmayacağız, senin yolunda öldürülünceye kadar bu canlar seni koruyacak ve senin gibi şehit olacağız. Allah senden sonra yaşamayı haram kılsın bize."


Müslim b. Avsece kalkıp söz aldı: "Ey Peygamber'in evlâdı! Etrafını saran bunca düşman arasında seni bırakıp gidelim mi? Hayır, asla! Ben savaşacağım; mızrağımı düşmanın göğsünde kırıncaya ve elimdeki kılıcı onlara indirinceye kadar. Savaşmak için hiçbir silâhım olmasa dahi taş alıp savaşacağım ve seninle birlikte ölmedikçe senden ayrılmayacağım."


Sonra Said, sonra Zuheyr aynı şekilde bağlılıklarını bildirdiler ve sonra bir grup ashap kalkarak şöyle dedi: "Bizim canlarımız sana feda olsun, biz seni kendi ellerimiz ve yüzümüzle koruyacağız. Eğer bu yolda öldürülürsek Allah'ın bize vermiş olduğu görevi yerine getirmiş olacağız."


Bunlar Aşura gecesine kadar İmam'la beraber olup, hiçbir yerde onu yalnız bırakmayanlardı ve genelde hepsi Medine'den İmam ile yola çıkmışlardı.


Fakat Mekke'den yola çıkanların hepsi bu kadar vefalı ve İmam'a bağlı değillerdi. Yolda Zebale denilen bir durakta, İmam'ın sütkardeşi Abdullah b. Yekter'in Kufe'de şehit edildiği haberi geldi. Bu haberi duyan ve İmam'ın başarısından ümidini kesenler, grup grup ayrılarak İmam'ı yalnız bırakmaya başladılar. Sonra İmam Hüseyin'e Müslim, Hani ve Abdullah'ın şehadet haberleri geldi, İmam da orada bulunanlara şöyle buyurdu: "Şialarımız bizi küçük düşürdüler. Artık sizden biatimi kaldırıyorum kim gitmek isterse gitsin."


Sonra herkes dağılıp gitmeye başladı. Ama genelde Medine'den beri İmam'la yola çıkanlar gitmediler.


İmam'ı yalnız bırakıp gidenlerin çoğu Arabî idiler, onların İmam'la yola çıkmalarının nedeni, sakin, hemen kabul edilecek ve hükümetin rahatlıkla kurulacağı bir şehre doğru gitmekte olduklarını sanmalarıydı. Hâlbuki durumun böyle olmadığını, büyük bir savaşın başlayacağını ve kesinlikle yenileceklerini anlar anlamaz İmam Hüseyin'i yalnız bıraktılar.


İlk ve muteber kaynaklar, bu duraktan sonra kimsenin İmam'dan ayrılmadığını nakleder. Fakat son zamanlarda yazılan ve pek fazla güvenilmeyen bazı kitaplar, İmam ile gelenlerin sürekli onlar, yirmiler halinde ayrıldıklarını iddia etmektedir. Lâkin onca muteber kaynağın karşısında bunların iddiasının hiçbir değeri yoktur.


Yaranlarının Sayısı


Kaynaklar Aşura günü, İmam Hüseyin'in (a.s) yaranlarının sayısını farklı rakamlarla aktarmışlardır.


Taberi'ye göre Aşura günü Kerbela'da İmam Hüseyin'in (a.s) yanında bulunan yaverlerinin sayısı 100 kişidir. Bunların 5'i Hz. Ali'nin oğlu, 16'sı Haşim oğullarından ve diğerleri de değişik kabilelerden idi.


İbn Şehraşub sayıyı, 82 kişi olarak nakletmiştir.


Hicrî 6. yüzyılın önemli Şia âlimlerinden İbn Nama ise İmam'ın ashabını 100 piyade ve 45 atlı olarak zikrediyor.  İmam Bâkır'dan (a.s) nakledilen bir rivayet de bu rakamı desteklemektedir.


Fakat meşhur olan ve genelde herkes tarafından kabul edilen görüş İmam'ın Kerbela'da 72 yaranının olduğudur. Bunların 32'si atlı ve 40'ı da piyadeydi.


Soru: Kerbela'da bulunan erkeklerden, İmam Seccad'ın (a.s) dışında başka biri de canlı kaldı mı?
Tarih kitaplarını incelediğimizde, İmam Zeynelabidin'den başka birkaç kişinin daha öldürülmediğini görmekteyiz.

 

Cevap:


Haşimoğullarından canlı kalanlar şöyledir:


1- İmam Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (a.s).


2- Hasan-ı Müsenna olarak tanınan, Hasan b. Hasan. Aşura gününde yaralı olarak esir alındı, Esma b. Harice tarafından öldürülmek istendi. Ama Ömer b. Sa'd buna izin vermedi. Sonraları İmam Hüseyin'in (a.s) kızı Fatıma'yla evlendi ve 35 yaşında vefat etti.


3- Zeyd b. Hasan. O da İmam Hasan'ın evlâtlarından biridir. 90 yaşına kadar yaşadı ve Haşim oğullarının ileri gelenlerinden oldu.


4- Amr b. Hasan. Kerbela'da bulunduğu ve öldürülmeyip canlı kaldığı bazı kaynaklar tarafından zikredilmektedir.


5- Muhammed b. Akil.


6- Kasım b. Abdullah b. Cafer.


Diğer kabilelere mensup olup öldürülmeyen yaranlar ise şöyledir:


1- Akabe b. Sem'an. İmam Hüseyin'in (a.s) eşi olan Rubab'ın kölelerinden biridir, Aşura günü esir alındı ve Ömer b. Sa'd tarafından özgür bırakıldı.


2- Zehhak b. Abdullah Meşriki. O, İmam ile yaranı ve yaveri olduğu sürece beraber kalacağını, ama kimse kalmadığı zaman gideceğini söylemişti. Herkes şehit olduktan sonra gelip İmam'dan gitmek için izin istedi, İmam da gitmesini söyledi. Düşman askerlerinden ikisini öldürerek kaçmayı başardı. Tarihçiler ondan daha sonraları Kerbela hâdisesini nakletmişlerdir.


3- Abdurrahman b. Abdullah Ensari'nin kölesi. Bu da Kerbela olayının canlı şahidi olduğu için, olanları sonraları nakledenlerdendir. "İmam'ın hiçbir askerinin kalmadığını gördüğüm zaman kaçıp kendimi kurtardım." demiştir.


4- Hz. Ali'nin kölesi Müslim b. Ribah. Kerbela olayını aktaran birçok tarih kitabı ondan yararlanmıştır.