Hz. Musa (a.s) Neden Firavun ve Taraftarlarının İman Etmemelerini İstedi?

Hz. Musa (a.s) Neden Firavun ve Taraftarlarının İman Etmemelerini İstedi?

Soru: Hz. Musa (a.s) Yunus 88. ayette neden Allah'tan Firavun ve taraftarlarının iman etmemelerini istemektedir?

Soru:
Yunus suresinin 88. Ayetinde belirtilen Hz. Musa’nın (a.s) Firavun taraftarlarının iman etmemelerini Allah’tan istemesinin nedeni nedir?
‘Ve Mûsâ, Rabbimiz dedi, sen Firavun'a ve ona uyanlardan ileri gelenlere gerçekten de dünyâ yaşayışına âit ziynetler ve mallar verdin. Rabbimiz, onlar bu yüzden halkı doğru yoldan çıkarmada, saptırmadalar. Rabbimiz, mallarını mahvet, yurtlarında kendi sefaletlerini göster onlara da yüreklerini sık, çünkü onlar, o elemli azâbı görünceye dek inanmayacaklar.’

 

Cevap:
Hz. Musa (a.s), Firavun taraftarlarının kendilerine sunulan onca ayet, mucize, delil ve hüccetten sonra, hesapsız isyanlarını görünce dedi: ‘Rabbim! Sen Firavun ve taraftarlarına dünya malı ve süslerini bolca vermişsin. Bunlar bu malları doğru yerde kullanmak yerine, senin kullarını doğru yoldan saptırmak için kullanıyorlar.


Rabbim! Bunların mallarına mühür vur ve yok et, kalplerine gaflet mührü vur ki iman etmesinler, acı azabı görünceye kadar.’
Hz. Musa ve Harun’un (a.s) duaları, Firavun taraftarlarının iman etmekten yüz çevirmelerini, isyanlarını, inatlarını, kendilerine sunulmuş olan onca mucize ve ayeti görmezden gelmeleri ve kalplerinin mühürlenmiş olmasından dolayı ayetlerde tedebbür etmemelerinden dolayı yapılmış duadır.


Yoksa hiçbir peygamber bir insan için bu türde bir bedduayı yapmaz. Allah’ın hiçbir kulunu iman etmemesi için zorlamaması gibi.
Bundan dolayı her bilinçli insan, akıl ve şeriatın sunduğu delillere ve peygamberlerin yoluna iman etmekle mükelleftir.


Allah kimseyi yoldan çıkarmaz ve hiçbir Peygamberini bu niyetle göndermez ve bu amaçla da kimseye dünya malı vermez.
Günahlardan dolayı kullarını cezalandırması imkânsız olmadığı gibi birçok ayette Allah’ın günahlarından dolayı kullarını cezalandırdığını ispatlamaktadır.


Allah’ın, isyanlarına devam eden ve suçlarına ısrar eden Firavun ve taraftarlarına, dalaletleri artsın, suçları çoğalsın ve azapları bollaşsın diye dünya malı ve süsü vermesinin ne tür bir sakıncası olabilir? Hz. Musa’nın (a.s) bu bedduası Firavun ve taraftarlarının imanından tamamıyla ümidini kestikten ve onların yaşantılarında yoldan çıkma ve çıkarmadan başka bir şey olmayacağına emin olduktan sonra etmiştir.


Bu duanın benzerini de Hz. Nuh (a.s) kendi kavmine etmiştir: ‘Ve Nûh, demişti ki: Rabbim, yeryüzünde kâfirlerden bir tek kişi bile bırakma. Şüphe yok ki onları bırakacak olursan kullarını yoldan çıkarırlar ve ancak gerçekten sapan ve iyiden iyiye kâfir olan evlâtlar yetiştirirler.’ (Nuh suresi 26-27)


Yoksa Peygamberlerin tahmin ve zanla bu türde bedduaları etmeleri mümkün değildir.