Hz. Muhammed'in Hayatından Kesitler

Hz. Muhammed'in Hayatından Kesitler

Bu hafta Vahdet haftasını idrak ediyoruz. O büyük zatın dünyayı şereflendirmesi; ona sevdalı gönüller tarafından çeşitli şekillerde kutlanacak, zevk edilecek.

Biraz da Kimin ümmetinden olduğumuzu hatırlayıp idrak edelim.

Peygamberimiz 570 Miladi yılında doğmuştur. Annesi Hz. Âmine ve babası Hz. Abdullah’tır. Süt annesinin adı Halime, Sütkardeşinin  adı Şeyma’dır. Hz. Muhammed (s.a.a)’in doğumu esnasında bir çok mucizevi olaylar gerçekleşmiştir. Bunlardan bazıları,

1-Fil olayı: Habeşistan kralı Ebrehe ve askerleri fil ordusuyla birlikte Kabe’yi yıkmak üzere harakete geçer. Kabe’ye yaklaştıklarında fillerle haremi şerife giremezler. Ordunun tüm çabasına rağmen filler haraket edemezler. Kabe’nin sahibi olan Allah ise ebabil kuşlarını gagalarında taşlarla birlikte bu ordunun üzerine yollar ve o topluluğu azaba uğratır ve Kabeyi kurtarır.

2-Gökyüzünün aydınlanması

3-Save gölünün kuruması:  Bu gölü halk mukaddes sayar, kuruyacağına asla ihtimal vermezlerdi. Çok tuzlu idi, sağdan soldan su gelmiyor, su seviyesi hep aynı, hiç eksilme olmuyordu, derinliği beş metre yüzeyi 12,5 km idi. Onları mukaddes sayan insanları ikaz için, ibret almaları için ve daha başka hikmetler yüzünden ihsan ediliyor.

4-Kisra sarayının sütunlarının yıkılması

5-Mecusilerin uzun zamandır yanan ateşinin sönmesi

6-Kabe’de putların devrilmesi

Babasını doğmadan önce kaybeden Peygamberimiz doğduktan sonra 4 yaşına kadar sütannesi Halime’nin yanında, bundan sonra 2 yıl boyunca da annesi Amine’nin yanında kaldı.5 yaşında iken annesi onu akrabalarıyla tanıştırmak ve babası Abdullah’ın kabrini ziyaret etmek için Medine’ye götürdü.

Hz. Âmine dönüşte Ebva denilen yerde hastalanıp vefat etti ve orada toprağa verildi.

6 yaşından 8 yaşına kadar dedesi Abdulmuttalib’in yanında kaldı O da vefat edince, vasiyeti üzerine amcası Ebu Talib’in evine taşındı.

13 yaşından itibaren amcası ile birlikte ticarete atıldı. Uzun bir süre bu işle meşgul oldu ve bu alanda doğrulukla, dürüstlükle tanındı. Peygamber efendimiz amcası Ebu Talip ile Şam’a doğru sefere çıktığında Rahip Bahira ile karşılaşmış ve Rahip Hz. Muhammed (s.a.a)’de peygamberlik alametlerini görmüştür.

25 yaşına geldiğinde Hz Hatice ile evlendi. Onunla evlenmeye karar verişinde Sevgili Peygamberimiz “el-Emin: Güvenilir, dürüst” olarak tanınması birinci derecede rol oynamıştı.

İlk vahiy 40 yaşında iken Hira Mağrasında gelmiştir.

Peygamber Efendimiz, 632 yılında hac esnasında Mekke’de Arafat’ta yüz binden fazla Müslüman’a bir konuşma yaptı İslam düşüncesinin bir özeti olan ve insan hakları bakımından çok mükemmel prensipler içeren bu konuşma İslam tarihinde “Veda Hutbesi” diye anılmaktadır.

 Onun yüce ahlâkı ve büyük sabrı, geniş ahlâkı, tevazusu, suçluları affetmesi, fakirlere karşı merhamet ve şefkat göstermesi, zayıflara yardımcı olması, sıkıntılara tahammül etmesi, dünyanın kendisine yönelmesine rağmen ona karşı meyilsiz oluşu, yücelik ve şecaatten büyük pay alışı, gündüzlerini aç geçirip kimi zaman açlıktan karnına taş bağlaması, kendisine yapılan daveti kabul edişi, köleler gibi yemek yiyişi, insanlar arasında onlardan biri gibi oluşu, ayakları şişinceye kadar kölelerin yanında yer alışı ve bunun gibi yazılmakla bitmeyecek güzellikler ve sayılıp bitmeyecek özellikler bakıp da gören herkes için yeter. Basiret sahipleri için bunlar apaçık bir hüccet ve delil konumundadırlar.

 Efendimiz; torunu İmam Muhammed Bâkır’ın (a.s) anlattığı gibi kırmızıya çalan beyaz tenli, gözlerinin karası iri idi, kaşları birbirine yakındı ama bitişik değildi, elinde altın varmış gibi parmakları -çalışmaktan- sertleşmişti. İri omuzlu idi. Bir tarafa döndüğü zaman kendisini öyle bırakırdı ki tüm vücuduyla dönerdi. Dört bir yanı düzgündü. Boynu gümüş gibi parlıyordu; yürürken sanki yokuştan aşağı iniyormuş gibi teenni ve vakarla yürürdü. Allah Resulü gibisini ne ondan önce ve ne de sonra kimse görmemiştir.1

1 - Keşfu’l-Gita, Şeyh Cafer Kaşifu’l-Gita, c.1, s.4–5.