Hz. Hüseyin'in (a.s) Başı Nerededir?

Hz. Hüseyin'in (a.s) Başı Nerededir?

Kabul edilen görüş, İmam'ın(a.s) başının bedeniyle birleştirildiği ve Kerbela'da defnedildiğidir...

Aşura günü, Kerbela'da İmam Hüseyin (a.s) ve onunla beraber savaşan arkadaşlarının mübarek başları kesilerek, mızrakların ucunda Şam'a götürülmüştür. Bu başların özellikle de İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek başının nereye gömüldüğü hakkında Şia ve Ehlisünnet tarih kaynaklarında ve aynı şekilde Şia rivayetlerinde farklı görüşler bulunmaktadır. Bu konudaki görüşlerin hepsi tek tek incelenmelidir. Fakat Şia toplumunda genelde kabul edilen, İmam'ın başının bir süre sonra getirilerek bedeniyle birleştirildiği ve Kerbela'da defnedildiğidir.


Daha fazla bilgi edinmek için, değişik görüşleri aktarıp incelemeye çalışalım:


1-Kerbela


Şia âlimlerinin genelinin kabul ettiği görüş budur ve Allâme Meclisi buna işaret etmiştir.


Şeyh Saduk, Hz. Ali'nin(a.s)  kızı ve İmam Hüseyin'in(a.s) de kız kardeşi olan Fatıma'dan(s.a),  İmam'ın mübarek başının Kerbela'ya getirilerek bedeniyle birleştirilip gömüldüğünü nakleder. (1)


Fakat birleştirmenin niteliği hakkında görüş ayrılığı bulunmaktadır. Seyit b. Tavus bunun Allah'ın gücüyle mucizevî bir şekilde gerçekleştiğini söyler. Bazıları da İmam Seccad'ın (a.s) Erbain günü mübarek başı Kerbela'ya getirerek bedeninin yanına defnettiği görüşündedirler. (2) Fakat bedenle birleştirilerek mi yoksa bedenin yanına mı gömüldüğü hakkında açık bir söz nakledilmemiştir.


Bazılarına göre ise İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek başı Şam'a geldikten sonra üç gün Şam kapısında asılı kaldı ve sonra hükümetin hazine dairesine bırakıldı. Emevi padişahlarından olan Süleyman b. Abdulmelik, başı alarak Şam'daki Müslüman mezarlığına gömdü. Sonraki padişahlardan olan Ömer b. Abdülaziz de mübarek başı çıkararak büyük bir ihtimalle Kerbela'ya, İmam'ın bedeninin yanına defnettirdi. (3)


Ehlisünnet âlimlerinden Şibravi, Şeblenci ve Sibt İbn Cevzi mübarek başın Kerbela'ya defnedildiğini kabul etmektedirler.


2- Necef


Allâme Meclisi'nin yapmış olduğu hadis araştırmalarına göre, İmam Hüseyin'in (a.s) mübarek başı Necef-i Eşref'te İmam Ali'nin (a.s) kabrinin yanına defnedilmiştir. (4) O rivayetlerden biri, İmam Sadık'ın (a.s) oğlu İsmail ile beraber Necef'te Hz. Ali'nin(a.s)  ziyaret namazını kıldıktan sonra İmam Hüseyin'e(a.s)  selâm vermesidir. Bu da İmam Hüseyin'in (a.s) başının orada olduğuna bir işarettir. (5)


Başka hadisler de bunu onaylamaktadır. Hatta bazı kitaplarda Necef'te, İmam Hüseyin'in (a.s) başı için nakledilen ziyaret duaları bulunmaktadır. (6)


Başın buraya getirilmesi hakkında İmam Sadık'tan şöyle nakledilmektedir: "Şam'daki Ehlibeyt dostlarından biri onu çalarak Hz. Ali'nin kabrinin yanına getirmiştir." (7) Lâkin bu rivayete yapılacak eleştiri, İmam Sadık'ın (a.s) dönemine kadar Hz. Ali'nin kabrinin gizli olduğu ve herkes tarafından bilinmediğidir.


Başka bir hadise göre de mübarek baş bir müddet Şam'da kaldı ve daha sonra Kufe'ye İbn Ziyad'a gönderildi. O da halkın ayaklanmasından korkarak başı hemen Hz. Ali'nin kabrinin yanına gömdürdü. Önceki rivayete yaptığımız eleştiri bu hadis için de geçerlidir. Yani o zaman Hz. Ali'nin (a.s) kabrinin nerede olduğu bilinmiyordu.


3- Kufe


Sibt İbn Cevzi'ye göre ise İmam'ın mübarek başı Kufe'ye defnedilmiştir, O şöyle diyor: "Amr b. Haris Mahzumi, başı İbn Ziyad'dan alarak evine götürdü, gusül verdi, kefenledi, güzel kokular sürerek kendi evine defnetti." (8)


4- Medine


Tabakatu'l-Kubra'nın yazarı İbn Sa'd Medine'ye gömüldüğünü iddia ederek şöyle diyor: Yezid başı Medine'ye Amr b. Said'e gönderdi, O da kefenledikten sonra Baki kabristanındaki, Hz. Fatıma'nın (s.a) kabrinin yanına defnetti. (9) Bu görüşü Ehlisünnet âlimlerinden Maktelu'l-Hüseyin kitabında Harezmî ve Şezaratu'z-Zeheb kitabında İbn İmad Hanbeli kabul etmektedir.


Fakat bu iddiaya yapılacak en önemli eleştiri, Hz. Fatıma'nın (s.a) kabrinin defnedildiği günden beri kimse tarafından nerede olduğunun bilinmemesidir.


5- Şam


İmam'ın mübarek başının defnedildiği yer hakkında Ehlisünnet'in en fazla söz naklettiği yer Şam'dır. Bununla beraber Şam'da nereye gömüldüğü hususunda ihtilâf bulunmaktadır. Bazı görüşler şöyledir:


-Sonradan Re's camisinin yapıldığı Feradis kapısının kenarına.


-Emevi camisinin yakınında bulunan bir bağa.


-Hükümet konağına.


-Şam'daki bir kabristana.


-Tuma kapısına.


 6- Rıkke


Rıkke, Fırat'ın kenarında bulunan bir kasabadır. Denildiğine göre Yezid, İmam'ın başını orada yaşayan Osman'ın akrabalarına gönderdi ve onlar da sonradan cami olan bir eve gömdüler. (10)


7- Kahire


Denildiğine göre, Mısır'da Fatımîler devleti kurulduktan sonra, Fatımî halifesi İmam'ın başını Şam'daki Feradis kapısından alarak önce Eskalan'a, daha sonrada Kahire'ye getirterek defnettirdi. Hicrî beş yüz yılından sonrada Tacu'l-Hüseyin olarak bilinen bir makbere yaptırıldı. (11)


Mukrizi başın Eskalan'dan Kahire'ye 548 yılında getirildiğini yazmıştır ve sonra şunları eklemiştir: "Baş kabirden çıkarıldığı zaman kanın halen  taze ve kurumamış olduğunu gördük, misk kokusuna benzer bir kokuda her tarafı sarmıştı."


Asrımız Şia düşünürlerinden Allâme Seyyid Muhsin Emin-i Amuli şöyle diyor: "Başın defnedildiği yere makbere yaptılar, yanına da çok büyük bir cami inşa ettiler. Ben 1901 yılında Mısır'a giderek orayı ziyaret ettim, kadın ve erkek birçok insan oraya gelerek ziyaret ediyorlardı. Bir başın Eskelan'dan Kahire'ye getirildiği hakkında hiç şüphe yoktur, ama o baş İmam'a mı yoksa başka birisine mi ait, bu tam bilinmemektedir."

 

[1] Emali, Şeyh Saduk, s. 231.

[2] Luhuf, s. 232.

[3] Mektel-i Harezmi, c. 2, s. 75.

[4] Biharu’l-Envar, c. 45, s. 145.

[5] Kamilu’z-Ziyarat, s. 34. el-Kâfi, c. 4, s. 571.

[6] Kamilu’z-Ziyarat, s. 178.

[7] Biharu’l-Envar, c. 45, s. 145.

[8] Tezkiretu’l-Havas, s. 259.

[9] Tabakat, c. 5, s. 112.

[10] Tezkiretu’l-Havas, s. 265.

[11] el-Bidaye ve’n-Nihaye, c. 8, s. 205.