Hz. Ali’nin (a.s) Sükutu

Hz. Ali’nin (a.s) Sükutu

Hz. Emiru’l Müminin Ali’nin (a.s) Sükutu

Hz. Emiru’l Müminin Ali’nin (a.s) Sükutu

 قَالَ فَعَلْتُهَا اِذًا وَاَنَا مِنَ الضَّالّٖينَ  فَفَرَرْتُ مِنْكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لٖى رَبّٖى حُكْمًا وَجَعَلَنٖى مِنَ الْمُرْسَلٖينَ 

“Mûsâ, şöyle dedi: ‘Ben onu, o vakit kendimi kaybetmiş bir hâlde iken (istemeyerek) yaptım. Sizden korktuğum için de hemen aranızdan kaçtım. Derken, Rabbim bana hüküm ve hikmet bahşetti de beni peygamberlerden kıldı.”

Şuara, 20 – 21

Hz. Emiru’l Müminin Ali’ye (a.s) sordular: ‘Neden Hz. Peygamber’den (s.a.a) sonra hakkınızı elinize kılıcı alarak aramadınız? Ve neden Talha, Zübeyr ve Muaviye ile savaştığınız gibi diğer üç halifeyle savaşmadınız?’ Cevaben şöyle buyurdular: ‘Kimi zaman sükut etmek gerekir. Hz. İbrahim (a.s) insanlara şöyle söylememiş miydi: ‘Sizi ve Allah’tan başka taptıklarınızı terk ediyor ve Rabbime ibadet ediyorum.’ [1] Hz. Harun’un (a.s) şöyle dediğini duymadın mı? ‘Kavim beni güçsüz kıldı. Az kalsın beni öldürüyorlardı.’ [2] Şu sözü söyleyen Hz. Yusuf değil miydi: ‘Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni dâvet ettiği şeyden daha sevimlidir.’ [3] Hz. Peygamber (s.a.a) hicret için dağa sığındığında ben O’nun yatağında yatmadım mı? Hz. Musa’nın (a.s) şöyle dediğini bilmiyor musun? ‘Sizden korktuğum için de hemen aranızdan kaçtım.’ [4] Hz. Lut (a.s) günahkâr bir toplumun istekleri karşısında şöyle dememiş miydi? ‘Keşke size karşı bir kuvvetim olsaydı yahut sağlam bir kaleye sığınabilseydim! dedi.’ [5]

Demek ki; Allah’ın bazı evliyası da bazı şartlarda sükût etmeye ya da inzivaya çekilmeye mecbur bırakılabilirler.



[1]      Meryem, 48

[2]      A’raf, 150

[3]      Yusuf, 33

[4]      Şura, 21

[5]      Hud, 80

 

              Youtube Kanalımıza Gitmek İçin Tıklayın