Aile Mahkemesi

Aile Mahkemesi

Aile Mahkemesi

Aile Mahkemesi

 وَاِنْ خِفْتُمْ شِقَاقَ بَيْنِهِمَا فَابْعَثُوا حَكَمًا مِنْ اَهْلِهٖ وَحَكَمًا مِنْ اَهْلِهَا اِنْ يُرٖيدَا اِصْلَاحًا يُوَفِّقِ اللّٰهُ بَيْنَهُمَا اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلٖيمًا خَبٖيرًا 

“Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse Allah aralarını bulur. Şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır.”

Nisa, 35

Bu ayet-i kerime, karı–koca arasındaki ihtilafların giderilmesi ve boşanma hadisesinin önünün alınmasını için başvurulacak aile mahkemesi konusunu açıklamaktadır.

1 – Hakemler, her iki aileden de olmalıdır. Böylelikle şefkat, taahhüt ve hayır talebi daha fazla olacaktır.

2 – Bu mahkemenin kurulması için bir bütçe gerekmemektedir.

3 – Bu mahkemede ihtilafların giderilmesi çabucak olur. Dosyaların yığılması gibi idari sorunlarla karşılaşılmaz.

4 – Ailenin sırları başkalarına ulaşmaz ve ahlaki meseleler kendi aralarında kalmış olur.

5 – Hakemler eşlerin kendi akrabalarından olduğundan, bunlar her iki tarafın da güven duyduğu kimseler olacaktır. “…Erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin…” ayeti İmam Cafer Sadık’a (a.s) sorulduğunda şöyle buyurmuşlardır: “Hakemler, ayrılık ve boşanma hükmünü veremezler. Ancak her iki tarafın da izni alınmış olmalıdır.” [1]

Şimdi bu ayet-i kerimeden istifade ederek çıkardığımız sonuçları beyan edelim:

1 – Gerçek çözüm, bir olay olmadan önce sunulmalıdır. Ayrılma ve boşanma endişesini taşımak, hakemlerin seçilme teşebbüsü için yeterlidir. “… ayrılmalarından korkarsanız…”

2 – Ayrılma endişesi duyulmayana kadar, insanların özel hayatlarına müdahale etmemeliyiz. “… ayrılmalarından korkarsanız…”

3 – Ayrılma ve boşanma, korku ve endişeye nedendir. “… ayrılmalarından korkarsanız…”

4 – Kadın ve erkek iki bedende bir ruhtur. Ayet-i kerimede ayrılık ve boşanma anlamına gelen ‘şikak’ kelimesi, genellikle bir hakikatin iki bölüme ayrılması anlamında kullanılır.

5 – Karı-kocanın aralarının düzeltilmesi için yapılacak girişimler hızlı ve seri olmalıdır. Ayette geçen ‘hakemler gönderin’ kelimesinin orijinal hali olan ‘feb’asu’ kelimesindeki ‘fe’ harfi girişimin hızlandırma gereğini ifade etmek için kullanılmıştır.

6 – Toplumlar aile uyumsuzluk ve anlaşmazlıkları karşısında mesuldür. “…eğer korkarsanız…hakemler gönderin…”

7 – Akrabaların aile uyuşmazlıklarını gidermede daha fazla mesuliyeti bulunmaktadır. “…erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden…”

8 – Kadın ve erkek hakem seçiminde eşit hakka sahiptir. “…erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin…”

9 – Toplumda birilerine güvenmeli ve hakemliğini kabul etmeliyiz. “…bir hakem gönderin…”

10 – İnsanların sorunlarını yine insanların yardımıyla çözmeye çalışalım. “…erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin…”

11 – Barıştırmak ve uzlaştırmaktan yana ümitsizliğe kapılmayalım ve bu duruma karşı tepkisiz kalmayalım. “…gönderin…”

12 – Endişelenmekten önce galeyana gelmemeliyiz. Bir hakem her biri için yeterli olacaktır. “…erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin…”

13 – İslam şura kavramına teveccüh etmiştir. “…erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin…”

14 – Tüm sorunlarınızı hâkime ve mahkemeye taşımayın. Kendi içinizde çözüm aramaya bakın. “…erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin…”

15 – Her nerede söz hak ve hukuka dayanıyorsa, her iki tarafında hazır olması gerekir. “…erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin…”

16 – Karı-koca, seçmiş oldukları hakemlerin hükümlerini kabul etmelidirler. (Hakem seçmenin gerektirdiği şey, hakemin hükmüne uymaktır)

17 – Hakemin seçiminde, bu kişinin bilgili, sır taşıyabilecek ve uzlaştırmayı isteyecek kimse olmasına dikkat edilmelidir.

18 – Her ne zaman hüsnü niyet ve düzeltme arzusunda olunsa, ilahi yardım da peşi sıra gelecektir. “...Bunlar barıştırmak isterlerse Allah aralarını bulur.”

19 – Kalpler, Allah’ın elindedir. “…Allah aralarını bulur.”

20 – Kendi akıl ve tedbirlerinizle gurur duymayın. Başarıyı Allah’tan biliniz. “…Allah aralarını bulur.”

21 – Kur’an’ın ailelerin uzlaşma ve sorunlarını çözme projesi, ilahi ilme ve hikmete dayanır. “…Şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır.”

22 – İnsan iyi niyetli olmalıdır. Allah’ın tüm niyet ve dürtülerden haberdar olduğu bilinmelidir. “…Şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır.”



[1]      Kâfi, c.6, s.146